BİR TÜRLÜ ANLAMAYANLAR İÇİN, "BLOCKCHAIN"

in #busy7 years ago (edited)

Sizce insanlık tarihi boyunca dünyayı değiştiren 10 muhteşem buluş ya da icat nedir desem neleri sıralardınız? Muhtemelen aşağıda listelediğim şeyler insanlığın kaderini değiştirmek anlamında hepimizin hemfikir olacağı şeylerdir:

  1. Ateş
  2. Yazı
  3. Tekerlek
  4. Buhar Makinaları
  5. Pusula
  6. Ampul
  7. Telefon
  8. İnternet
  9. Nanoteknoloji
  10. .....

Son madde için bir çok farklı görüş olacaktır ama ben 10. sıra için **kesinlikle** "Blockchain Teknolojisi" diyorum.


Liseye gidiyordum. O dönemlerini yaşayan herkes ergenliğin getirdiği o içsel kıpırdamaları sürekli yanında gezdirdiğini iyi bilir. Bir Cuma akşamıydı. Tabi öğrenciyim cepte üç kuruş harçlıktan başka birşey yok. O akşam lisedeki kankigiller akşama çıkıp küçük, kendi skalamızda bir yılbaşı kutlaması yapalım demişlerdi. Ben de katıldım onlara. Gezdik, tozduk, kahve mahve içtik ve tabiki en geç 21:00 deyince evimize geldik. Ama benim gece boyunca yeni yıla girmekle ilgili tek heyecanım acaba o akşam bilgisayarlara ne olacağıydı? Evet hatırlayanlar hatırlamıştır. 31 Aralık 1999 senesinden bahsediyorum. O yılbaşı kayıtlı insanlık tarihi boyunca 2. Milenyuma girme şansını yakalayacak nadir insanlardan bir tanesiydim ben de. Ama yeni milenyuma girmekten çok zaten içli dışlı olduğum bilgisayarların sistemlerine ne olacağını merak ediyordum. Çünkü haftalar öncesinden bütün medyanın bas bas bağıra bağıra sürekli gündeme getirdiği haber buydu!


Kaynak


Y2K PROBLEMİ


O akşam saat 23:59' a kadar herşey yolunda olacaktı. Ama saat 00:00'ı 1 saniye geçe dünyadaki bütün kurumlardaki, hastanelerdeki, askeri tesislerdeki ve heryerdeki sistemler, bilgisayarlar ve ağ çökecekti. Çünkü bütün bilgisayar sistemlerinin işlemlerini o akşam sonuna kadar yapabileceği şeklinde bir algoritma mevcuttu ve yeni milenyumun ilk saniyesinden itibaren dünya üzerindeki tüm bilgisayar ve ağ sistemlerinin bu yeni milenyumun ne olduğunu anlayamayacağı ve çalışmalarını durduracağını söyleyip duruyorlardı. Buna da dünya da "Year 2000 Problem" ın kısaltması olan Y2K problemi demişlerdi. Dünyadaki herkeste inanılmaz gergin bir bekleyiş vardı. Devletler çok özel önlemler almaya çalışıyorlardı. Sanki dünyaya devasa bir göktaşı çarpacaktı da insanoğlu ne yapacağını bir türlü bilemiyordu gibi bir bekleyişti bu. Anlayamıyordum bir türlü bilgisayar denilen şey insanlığa nasıl bu kadar zarar verebilecekti ve nasıl olur da bilgisayarlar insanlar için bu kadar hayati derecede önemli olabilirdi. Saat 00:01'de hiç birşey olmadı. Herşey kaldığı yerden devam etti.

Ama bu olay bana bilgisayar teknolojisi ya da internet dediğimiz bu şeyin hiç de öyle başına oturulup saatlerce oyun oynanacak birşey olmadığını iyi idrak etmemi sağladı. Çok ama çok önemliydi artık biz insanlar için internet, ağ ve bilgisayar...

İnsanoğlunun buralara, bu teknolojiye ve gelişmişlik seviyesine ilerlemesi devasa bir süre zarfı içinde mümkün olmuştur. Ve bize çağ atlatan hemen hemen herşey aslında küçük bir olay, bir nesne-alet ya da yöntemdir. Amainsanın şu anda dünyada en hakim tür olmasınını sağlamıştır bunlar.


Kaynak

Herşey aslında ateşle başlamış. Yıldırım o ağaca çarptığında yaktığı ateşi kullanabilen atalarımız bugünkü gelişmiş seviyelerimizi görselerdi bizleri tanrı zannedip taparlardı herhalde diye düşünüyorum bazen. Bütün bu zaman çizgisi boyunca ENIAC adı verilen ve bir oda büyüklüğündeki devasa makinanın kendi kendine işlem yapabilir hale geldiği günler bizim modern zamanlarımızın ilk ateşi oldu. Bu cihaz dünya tarihindeki ilk bilgisayardı ve şu anki en ilkel hesap makinasının yaptığına benzer işlemler yapabiliyordu. Askeri projeler için kullanılıyordu ve transistörlerin icadıyla bilgisayar denilen şeyin de kaderi değişti. IBM'in kişisel bilgisayar (PC) denilen şeyi her yere, hatta evlerin içine kadar sokabilmesiyle insanlar bilgisayar çağının içine resmen girmişti. Her şey bu kadar mıydı? Yani bankalar hesap kitap işlerini, hastaneler uzun hasta kayıtlarını, teknoloji ile ilgilenen kurumlar karmaşık işlemleri ve veritabanlarını bilgisayar denilen şeye emanet etmişti ve bu böyle devam mı edecekti. Değilmiş. İnsanlar bilgisayarlarda bilginin depolanıp işlem yapılabildiğinin ama bu bilgiyi bir yerden bir yere taşımak gerektiğinde yine "ayaklara kuvvet" yönteminin geçerli olduğunun farkındaydı. Yani bir bilgi paketini başka birine ya da bir yere götürmek istediğinizde bunu bir nesne ya da araç durumunda götürmek zorundaydınız. Çok kısa mesafeler için belki bu tamamdı ama şehirlerarası, ülkeler arası ve hatta kıtalar arası bilgi paylaşımı şarttı. Artık dünyada işler böyle dönüyordu. Global bir dünya sözkonusu idi ve paylaşılmayan bir bilginin çok da bir anlamı yoktu.


İNTERNET BULUNDU MERTLİK BOZULDU


Telefon hatlarını kullanarak ses ve yazı bilgisi gönderebilen insanlar bittabiki bununla bir ağ oluşturulabileceğini ve bir telefon santralinde yapılan şeyin bilgisayarlar arası veri ve bilgi aktarımıyla da yapılabileceğini keşfettiler ve bununla önce yerel ağlardan başladılar ve sonra bu yerel ağları da birleştirerek dünya çapında küresel bir ağ yaptılar.

Artık internet ile bilgisayarların işlem güçleri birleştirilmişti. İnsanlar anlık olarak istediği herşeyi (yazı, resim, video, ses, yazılım) birbirleriyle paylaşılabiliyordu. Server adı verilen devasa bellekli bilgisayarlar kullanılarak dünya çapında veri depolanabiliyor ve istenildiği zaman oradan çekilerek işlem yapılabiliyordu.

İnternetin insan hayatına girmesi kelimenin tam anlamıyla "ateşin keşfi vol.2" olmuştu. İnsanlık bugüne kadar gelişmesinde bir kuantum sıçraması yaşamış ve logaritmik bir yükselişle gelişmesine devam etmiş. İnternet insanlığı öyle bir değiştirmişti ki artık global anlamda herkes birbiriyle iletişime çok kolaylık geçebiliyor ve toplumlar, kültürler birbirlerini daha yakından tanıyıp anlamaya başlamıştı.

İnternet, bütün dünya insanlarını aynı apartmana sokmak gibiydi"

Tabi teknoloji engeller vardı. Eski telefon hatları yetmiyordu. DSL dediğimiz "dual subscriber line" sistemi kullanılabiliyordu. Ama #nanotechnology ve #optics bilimlerinin katkılarıyla o iş de aşıldı. Fiberoptik teknolojisi geliştirildi Asymmetric DSL sistemine (ADSL) sistemine geçildi. İnsanlık coşmuştu artık bir kere.

ARA DEVRİM: CEP TELEFONLARI


Tabi insanoğlu devinim yapan bir tür. Sürekli bir dinamizim içerisinde. Hareket ediyor, oraya gidiyor, buraya geliyor. Bilgiyi sadece bir hatta ya da tele bağlı olan birşeyden paylaşmak ona az geliyor. Yine #nanotechnology önderliğinde yarı-iletken teknolojisinin de gelişimiyle en sıradan vatandaşın bile RF sinyallerini günlük yaşamda kullanabilmesi mümkün kılındı. Cep telefonu diye birşey icat edilmişti zaten. Ama nasıl bir aklın ürünüyse bu cep telefonlarının bir gün aslında "yanınızda taşınabilir" bir bilgisayar olacağını da çok az insan öngörebiliyordu. Ama öyle oldu.


Kaynak

Günümüzde geldiğimiz nokta, cebimizdeki o şeylerle herhangi bir yerden, herhangi bir zamanda istediğimiz herhangi bir bilgiyi aynen bilgisayarda olduğu gibi internet vasıtasıyla kullanabilir hale gelmiş olmamızdır. Hatta çoğu zaman masaüstü bilgisayarlar ya da laptop'lar yerine internetteki bütün işimizi cep telefonlarından yapmaktayız.

İnternet ve cep telefonu bütünlüğü o kadar muhteşem birşey ki onlarsız bir dünya artık mümkün olmayacaktır. Banka, hastane, eğitim, iletişim, görüntü (video, canlı, resim vb. gibi) bizi candamarımızdan etkileyen herşey onlarla mümkün olmaktadır.

Çoğunuz inanmayacaktır ama ben bu satırların bir çoğunu şu anda kolumdaki saate (iWatch) konuşarak yazıyorum 😊İşte şurada, aşağıda 😊



1. Nereden Çıktı


1990'ların sonlarına doğru bilgisayar bilimleriyle uğraşan bilim insanları internet ağı vasıtasıyla devasa bir kütük defteri oluşturulabileceğini farkettiler ve çalışmalarını bu yönde yaptılar. Peki ne işe yarayacaktı böyle bir kütük defteri?;
İnternet üzerinde, herkesin ya da en azından bu defterin ağına dahil olabilecek her kullanıcının herhangi bir amaçla yaptığı bir işlem ya da yazdığı herhangi bir yazının "anlık" olarak görülebilmesi fikri düşünülmüştü. Peki gerçekten ne işe yarayacaktı bu kütük defteri?
Böyle bir sistemle bir çok şey yapılabilecekti ama en önemlisi bütün dünyayı avucunda oynatan bir kurum olan **banka** ortadan kaldırılacaktı. Bir düşünsenize böyle bir devrimi?

2. Para, Banka, Alış-Veriş Falan Filan



Milyarlarca yaşamın kaderini belirleyen şu kağıt parçası olan paradan bahsetmeliyiz tam da bu noktada. Evet Lidyalılar!
Kendilerine sövmelimiyiz yoksa teşekkür mü etmeliyiz böyle birşeyi buldukları için ama şuna eminim ki o zamanlarda Lidyalıların bulup kullandığı parayla bugün günümüzde kullandığımız para arasında kullanılış tarzı bakımından hemen hemen hiç bir benzerlik yok!



Daha sonraları insanlar tabiki Lidyalılarınkine benzer #coin ler basarak kullanmışlar ama bunların da büyük handikapları varmış. İnsanlar değerli (yani az bulunan) altın, gümüş vb. gibi bazı metalleri eritip eritip para haline getirirlermiş. Bu halk arasında pek geçerli değilmiş, çünkü halk yenilemeyecek, içilemeyecek veyahutta doğrudan doğruya kullanım yapamayacakları herhangi birşeyi çok da "değerli" bulmuyorlarmış. O nedenle uzunca bir süre mal değiş tokuşu ile alış-veriş yapmaya devam etmişler. Ama bu mal değiş tokuşu olayı profesyonelce ticaret yapan tüccarlar için hantal bir sistem haline gelmeye başlamış. #Coin olayı tüccarlar arasında geçerlilik kazandıktan sonra tüm halk #coin sistemiyle yaşamaya başlamışlar.


Bu sikke, kuruş ya da #coin ler kazanılıp biriktirildikçe saklanması/depolanması gereken yer ihtiyacı doğurmuş. Bu nedenle bunları devletin (kraliyet) belirlediği belli kasalarda depolamaya başlamışlar. Ama zaman zaman Kral sefer dönemlerinde topluca bu paralara el koyabiliyormuş. Yani anlayacağınız bu sistem de çok "effective" olmamaya başlamış.
Böyle problemlerle karşılaştıktan sonra devletler, halka "tamam" demişler "bundan sonra bizim belirlediğimiz banka, eritilip bu değerli madenler yerine kullanılması daha pratik ve daha değerli kağıtları sizlere arz edecek ve ürettiği her değerli kağıt için de devlet (ya da kraliyet) hazinesine değerli bir maden koyacaktır." demişler. Ondan sonra da günümüzde kullandığımız ve farsçada **pare** parça, pul gibi anlamlara gelen kağıt paralar, banknotlar kullanılmaya başlanmış.
Bu her basılan para yerine değerli maden koyma muhabbetini Amerikan başkanı Nixon çok beğenmiyor ve ABD Dolarının böyle bir bağımlılığı olması yerine devlet itibarı söz konusu olsun. Devlet prestiji ve itibarına bağlı bir para sistemine geçelim demiş. Günümüzde bu sistemi kullanıyoruz. Buna "Fiat" sistemi deniyor.
Parayı, yalnızca devletin yetki verdiği banka yani merkez bankasına bağlı darphaneler basabilir. Diğer özel bankalar da bu paranın arzını piyasaya yaparlar. Aslında piyasada para bittiği için ya da paraya ihtiyaç olduğu için para basılmaz, işin gerçeği biz kapitalizmin pençesinde kıvranmak zorunda bıraktırılan vatandaşçıklar :D :D mecburen para kullanmak zorunda olduğumuz için bankadan borç alırız ve para da bu şekilde arz edilir. Her neyse bilen aktüerya uzmanları ya da ekonomist arkadaşlarımız varsa onlar burayı daha iyi açıklar.
Ama dedik ya banka, tefeci, borç veren vs. gibi olan taraflar 3.taraflardır. Bunlar paraya dair her işlemi yaparlar. Hatta ve hatta ticareti de bunlar üzerinden yaparız. Şimdi sizden lokalizasyon olarak çok uzakta bir satıcı var ve siz onunla birşekilde pazarlığınızı yaptınız, anlaştınız. Tamam sıra parayı göndermeye kaldı. Tutup da parayı postaya verip göndermezsiniz. Mutlaka aracı bir kurum, kuruluş ya da kişi vasıtasıyla yaparsınız. Zaten o şekilde gönderseniz bile herhangi bir uyumsuzluk ya da anlaşamamazlık durumunda nasıl çözülecek bu iş? Satış işleminin geçerli olabilmesi için satıcının herhangi bir uyumsuzluk yaşamasının mümkün olmadığı bir bankadan parasını alması mümkündür. Banka, parayı alıcının hesabından alır, satıcının hesabına koyar ve tereyağından kıl çeker gibi satış işlemi gerçekleşmiş olur.

3. Banka Kazancı Ciddidir.


Banka, kişiye para verme işini de herhangi bir satış işlemini de, ya da alıcının/satıcının parasını güvenli ellerde saklama işini de bedavaya hayrına yapmaz. Aksine her bir işlemden çok ciddi kesintiler yapar. Bunlara komisyon denir. Şimdi şöyle bir düşünün. Hemen hemen herşeyin parayla alınıp-satılabildiği ve yapılabildiği küresel-kapitalist bir dünyadayız. Ve buna bağlı olarak, dünyada doğan her bir birey'in parayla az ya da çok mutlaka işi vardır. Adeta göbek bağı gibi, bütün dünya insanlara şu an paraya bağlı durumdadır. Para da bankaların arz ve kontrol ettiği birşey olduğu için dünya üzerindeki her bir bireyin para ile olan işleminden bankaların komisyon olarak elde ettiği paraları bir hayal edin!...


İşte bu komisyon (işlem ücreti) bir faktörken bir diğer faktör de işlemin yapılması için harcanan süre olmuş blockchain'in hayatına başlamasında. En güzel alış veriş, "o anda" verilen para ve "o anda" alınan mal ya da hizmettir. Yani arada hiç bir zaman geçmemesi en idealidir. Ama banka ile ilgili işleri bir düşünün. Akşamüstü eft talimatı verirsiniz para hesaba sabah düşer, Kredi çekmek istersiniz, onaylanması, hesaba yatırılması bir sürü zaman alır. vs. vs. Bunları ekarte edebilmek ve işlem hızını artırmak ticarette belki de en arzulanan şeydir.

4. "Blockchain'e Güç Yetmez" Denildi.


Blockchain'in temel motivasyonu buydu. Bu şekilde işlemler dünyanın bir ucundan bir ucuna dahi olsa neredeyse hemen ve çok cüzi bir işlem ve işlem ücretiyle gerçekleştirilecekti. Ama yukarıdaki paragraflarda da açıkladığım gibi bütün bir "ağ" boyunca bu ağa katılan bütün katılımcıların kütüğünde her yapılan işlemin biriktirilmesi gibi devasa bir işlem hacminden ve tüm bu bilgi-işlemi taşıyabilecek bir teknolojiden bahsediyoruz. Bu sebeple 1990'ların sonunda bu teknoloji önerildiğinde dönemin mühendisleri tarafından bu teknolojinin sadece teoride kalabileceğini söylemişlerdi.


Gerçekten de mühendislerin söyledikleri gibi oldu. 1999'dan 2008 yılının sonu 2009'un başına kadar bu sadece teoride ve sözde kalan bir teknoloji olmuştu. Ama devreye yine #nanotechnology girdi ve CPU'lar küçüldükçe küçüldü, işlem kabiliyetleri arttıkça arttı ve inanılmaz iyi derecede iyi bir bilgi-işlem kabiliyeti ve ağ teknolojisi oluştu.

5. Bitcoin, Blockchain'i Gerçekleştiren İlk Uygulamadır.



2008-2009 gibi #Bitcoin "Mataramasuko 😂😂😂" tarafından blockchain'i kullanarak sistemi işletmeye başlamıştır. Bu, böyle bir teknolojinin gerçeklenebilir olduğunu kanıtlayan ilk gelişmeydi. Yaklaşık 9 yıldır da büyük bir başarıyla para işlemlerini gerçekleştiriyor. Hiç bir 3.tarafa, aracıya-merkez bankasına ya da bir devlete ihtiyaç duymadan doğrudan doğruya peer2peer olacak şekilde para gönderilebiliyor.Blockchain'de neler oluyor da bu olabiliyor?

6. Blok'lar, Hash'ler, Dağıtıklık, Madencilik...

Blockchain, bilginin bloklar halinde bir zincir halinde ağ üzerinde ilerleme işlemdir. Durun sayfayı kapatmayın! Açıklamaya çalışacağım hepsini. Bitcoin'le birlikte gelen işin en önemli kısmı madencilik (#mining) oldu. Madenci, şifrelenmiş bir bilgiyi matematiksel bir işlemle ortaya çıkarmak istiyor. Yani kriptolanmış bir bilgi düşünün. Örneğin "Gokhan" kelimesini bilgisayar kimsenin önceden tahmin edemeyeceği bir 4 haneli bir "şifreli" bilgi satırına dönüştürsün.

VeriKripto
Gokhan2sk3

... gibi

Şimdi bu bilgi başka bir yere gittiğinde/gönderildiğinde diğer madenci bu bilgiyi büyük bir bilgi yığınının içinden çekip çıkarmak istesin. Bunun için ne yapabilir. Zilyon tane kelimenin 4 haneli "şifreli" karşılıklarına tek tek bakması lazım "Gokhan" için oluşturulmuş olanı bulduğunda ise iş biter. Ama o kadar çok bilgi var ki bir insan bu işin altından kalkamaz. O nedenle mining software denilen software'ler bu işi insan için yaparlar. Tabi ben bunu en basit haliyle belirtmeye çalştım. Bitcoin durumunda bu şifreli olarak set edilmiş bilgi çok haneli ve çok karmaşık bir bilgidir.

Bu çok haneli karmaşık şifrelenmiş bilgi sıradan değil yalnızca o veri için hazırlanmış bir dizidir. Dolayısıyla dünya üzerinde, o ağın içinde nereye giderse gitsin o veri o kriptolanmış diziye karşılık gelir. Yani tüm ağ üzerinde Gokhan kelimesi için oluşturulmuş özel kriptolu veri mevcuttur. Şimdi mining yapan bilgisayarın bir veri yumağı içindeki çok spesifik bir veriyi bulmaya çalıştığını düşünün yani Gokhan için 2sk3 ise "Para" için de 00.. (iki sıfırla başlayanlar gibi)
çok özel atanmış olanlarını bulmaya çalıştığını düşünün. Bu oldukça meşakatli bir işlemdir bilgisayar için arkadaşlar.

İşte deminden beri anlatmaya çalıştığım o uzun karmaşık ve kriptolanmış veriye "hash" denilmektedir.


8EC9D4718F919C6087CA589EDA09E7DD9A7ACCDB820F42B4196E1D0D4BEDE77A

gibi...

Diyelim ki yukarıdaki hash "Gunay" kelimesine karşılık gelsin. Bunu biz "Günay" yaparsak bu hash bambaşka birşey haline dönüşür. Neredeyse her bir harf ve karakter değişmektedir. Bu da hem o kavramı-veriyi adreslemeyi sağlar hem de ciddi bir güvenlik anlamına gelmektedir.

Madenci bu veriye karşılık gelen hash'i matematiksel işlemlerle çekip çıkardığında şhrinnkkk! bitcoin cepte..

Örneğin bir para gönderme işlemi olsun. Bu işlem, bir veri yumağıdır. Bir çok hash içerir. Birinci blok (yani o veri yumağının başlatıldığı veri kutusu) hash'i oluşturur. Sonra ikinci blok bu hash'lerin olduğu veri yumağının içinden mining yapar ve doğru olan "özel veriyi" bulur. Topu 3.'ye atar. 3.'ü de bu işlemi yapar ve bu şekilde zincir boyunca işlem eklene eklene ilerler. Blockchain'deki chain budur işte.

Ben yukarıdaki resimde örnek olsun diye "Bitimcoinim" verisini 1.Blok'da mine ettim. 2.Blok'da da mine ettim. Ama 3.Blok'da mine etmedim. 3. Blok bizim "Bitimcoinim" verisini taşımayan ve "tanınmayan" bir bloktur artık.

Şimdi bizim para gönderme örneğimizi bir daha düşünelim. Varsayalım ki para gönderme işlemimiz 10 Blok şeklinde olsun. Ve kötü niyetli bir hacker, 4. Blok'a müdahale etmiş olsun. 4. Bloktan 10. Bloka kadar tüm işlemlerin miningini yapmak durumundadır. Ama sistem 4. Blok'un artık para gönderme işlemine ait verileri taşımayan ve "tanınmayan" bir blok haline dönüşmüştür ve herkes tarafından bu müdahale görülmektedir.

Hatta bu chain yalnızca bir tane zincir değildir. Bütün bir ağ üzerindeki kullanıcılarda bu chain'in bir kopyası vardır ve halihazırda elimizdeki blockchain'in tamamını ele geçirmiş bir hacker olmuş olsa bile bütün ağ üzerindeki bütün kullanıcılarda bulunan "dağıtık" zincir verileriyle aynı değildir ve tabiri caizse sap gibi ortaya çıkar. Bu durumda ağ, bu block'ların hastalıklı ve "tanınmayan" olduğuna kanaat getirir ve onu sisteme dahil etmez. Ama ellerinde bütün verinin aynısı hala varolduğundan işlem devam edebilir ve güvenliğe herhangi bir zeval gelmez.

Yukarıda koyduğum ekran görüntüsündeki 2. ve 3. satırlardaki blok zincirlerin işlemin "dağıtık" olduğunu gösterdiğine dikkat edin. Yazının başında da dediğim gibi bunu ağ üzerine yerleştirilmiş devasa bir kütük defteri gibi görebilirsiniz. Açık kaynak kodlu, herhangi bir yere, server'a, ya da kişiye bağlı ve merkezi olmayan birşey. Ağ üzerinde yapılan herhangi bir işlem her detayıyla ve her işlemiyle anında bu kütük defterine işlenir ve blokzincirlerindeki kullanıcıların hepsine gönderilir. Yani sanki kocaman dağıtık bir muhasebe defteri gibi.

Bunu kafanızda canlandırmak için Google documents'ın işleyişini de düşünebilirsiniz. Google documents'te oluşturulan bir tablo üzerinde bu tabloya birşeyler eklemek isteyen tüm kullanıcılar her an buna birşey ekleyebilir ve bu anında bütün kullanıcılar tarafından görülüp müdahale edilebilir.

Yazımın başında da dediğim gibi blockchain teknolojisi bence bundan sonra bütün dünyayı değiştiren bir buluş olarak tarihe geçecektir. Paranın bir merkeze bağlı olmasını ortadan kaldırabildiği gibi yalnızca para işlemlerinde değil daha bir çok konuda "son derece adil" farklı farklı uygulamaların hayata geçirilmesi bu sistem sayesinde mümkün olacaktır. Açık ve zamanı gelince kendi kendini yok edebilen sözleşmeler, reklamcılık, oyunlar ve daha bir çok uygulama bu sayede dünyada yerini alacaktır.

Bu konular ilgili sizlerin de düşüncelerini ve fikirlerini oldukça çok merak ediyorum. Lütfen bu postun altına yazıma eklemek istediğiniz şeyleri ya da kendi düşüncelerinizi ekleyiniz.

SABIRLA OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM. UMARIM ANLAMAYANLAR İÇİN FAYDALI BİR POST OLMUŞTUR


Sort:  

Bence bunun ikinci bölümünü yazmalısın mesela Afrika'da bir ülkede 2 milyon kayıtsız insan yaşadığı ve bir organ mafyası pazarı haline geldiği konu gibi... Blockchain her şeyin kaydını tutabilir ve buna kimse müdaahele edemez içine giren bir şeyi asla silemez güzel bir konu olabilir. Başarılar:)

Geri bildiriminiz için çok teşekkür ederim. Bahsettiğiniz konuda çok fazla bilgi birikimine sahip değilim. O nedenle şimdilik birşey diyemiyorum. Daha çok teknik ve bilimsel konularda birkaç şey yazabileceğimi zannediyorum. Ama insan nüfusunun logaritmik hızla artmasıyla ilgili başımıza ne büyük belalar açılacağına ilişkin bir yazı yazmayı planlıyorum.

aaa bu yazını kaçırmışım, tekrardan eline sağlık, kaliteli paylaşımlara çok ihtiyacımız var.

Teşekkür ederim. Bildiğim kadarını doğru-eğri bir şekilde paylaştım. İşin özü bu konu çünkü.

Çok güzel anlatım olmuş. Gayet basite indirgediğiniz için eklemek istediğim bir yazı yok. Herkes Bitcoin Bitcoin derken ben Blockchain'i araştırmıştım. Şimdi meyvesini yiyorum. Adamlar al sat yapıyor ama Blockchain teknolojisinin ne demek olduğunu bilmiyorlar :)

Aslında böyle bir tane postla anlatılacak şey değil. Bizlerin de daha öğreneceği milyonlarca şey var. Bu konu sayfalarca kitap olacak bir konu. Ama ben doğrudan öğretmekten ziyade olayın ne olduğunu biraz olsun okuyucunun kafasında canlandırmak istedim. Beğeniniz için teşekkür ederim.

Çok detaylı ve açıklayıcı olmuş elinize sağlık.

Teşekkür ederim 😊

Bu yazını değeri bu kadar değil be hacım :( ellerine sağlık

Güzel canımız sağolsun çok da önemli değil. Eğer bilmeyen bir kaç kişinin kafasında birşeyler oluşturabilmişse bu yazı, zaten o en büyük değer.

Gerçekten Blockhain mali işlemlerimizi kolaylaştıracak güzel bir buluş. Yazınızda da belirttiğiniz gibi banka işlemleri uzun sürüyor. Komisyon faiz vs bir çok eksi olan işlemleri var. Blockhain hayatı kolaylaştıran bir uygulama. Türkiye'de genç yatırımcıların sık kullanacağı bir uygulama olacağına inanıyorum. Yine çok emek vermişsiniz. Emeğinize sağlık.

Çok teşekkür ederim. Blockchain hayatı kolaylaştıran bir uygulama evet ama ileride hayatı değiştiren bir uygulama olacaktır.😊

Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by gokhan83kurt from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, theprophet0, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.

If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.

Çok güzel bir yazı tebrik ederim

Teşekkür ederim 🙏 @hsyndemir.

Gercekten anlamiyordum.Iyi oldu bu aciklamalarin.

Faydası olduysa ne mutlu!

Çok faydalı bir yazı olmuş, ayrıca Trliste için de tebrik ederim...