Geceyarısı
1.Bölüm
Paydos lafını duyduğum an fotoğraf makinesini boynumdan çıkartıp bana ayrılan odaya geçtim yavaşça.İşimi seviyorum.Fotoğraf çekmek benim için tutku ama oyuncuların kaprisi beni bitiriyor.Yok şu elbise olmamış,yok bu beni şişman göstermiş yok şu fotoğrafta güzel çıkmamışım.Tamam birkaç defa deseler anlarım ama tüm gün her dakika söylenirse insanında dayanma sınırını zorluyorlar.Zor tutuyorum kendimi.Sırf işimi sevdiğim için bir şey demiyorum ama bir daha Övgü’yle çalışırsam herhalde sınır filan kalmayacak bende patlayacağım.Kimseyi şikayet etmeyi sevmem ama bu kadın insanı gerçekten çıldırtıyor.Neyse onu düşünerek kıymetli zamanımı harcamayım daha fazla.Zaten yarın sabahın köründe yine bir katalog çekimi var,şimdi ki Övgü’süz zamanımı boşuna gitmesin.
Aynada son kez kendime bakıp fotoğraf makinemi çantama koydum.Bugün yanıma çok bir şey getirmediğim için ellerim dolu değildi pek.O yüzden kimseyi çağırmadan çıktım.Arabama kadar kimseyi görmedim ve bu iyiydi.Yoksa sahte gülücüklerle birbirimize selamlamak,ayak üstü iki sohbet filan… Yok böyle can sıkıcı işlere gelemem ben.Yalan,sahte olmayı sevmiyorum.
Sonunda evime gelmiş,rahatlamak için duşa girip çıkmıştım bile.Elime kahvemi alıp fotoğraf makinemdeki resimleri bakıyordum.Övgü’yü ne kadar sevmesem de güzel bir kızdı.Ne giyse yakışıyor,yapılan makyajlarla harika oluyordu.Fotojenikte.Partnerleriyle muhteşem uyum içinde.Arada kıskanmadan edemiyordum.Onun yerinde olmak çok istiyordum bazen.Ama kibirli olduğu zamanlar soğuyordum ondan.Ne kadar güzel olsa da bu huyuyla kendisinden soğutuyordu.Onun bu hallerine bu aralar Fatih sayesinde çekebiliyorum.Şimdi Fatih kim diyeceksiniz.Hemen söylüyorum.O gıcık kadının kardeşi.O gelmeseydi herhalde ekip olarak delirecektik.Ama onun gelmesiyle birden her şey değişti.Espriler havada uçuşuyor,midemiz harika yemeklerle doluyordu.Biraz aşçıda kendisi.Neyse ondan biraz hoşlanmış olabilirim.Ama çok küçücük.Gerçekten.Daha bir üst seviyeye geçmedim.Zaten istesem de geçemem.Sevgili var.Hatta yakında nişanlanacaklarmış.Anlayacağınız platonik benimkisi.Ama halimden memnunum.Aşk meşk benim işim değil.En son 15 yaşında bu işlere gireyim dedim.Ama Dakka bir gol bir.Hemen batmıştı iş.Ama suç benim değil.Onun suçuydu tamamen.O başka birinin masasına mektup koyacakken benimkine koymuş.Bende nedense balıklama atlamıştım duruma.Okulun arka tarafına geçip kabul ediyorum demiştim hemen.Çocuğun yüz ifadesini hatırlıyorum da uzaylı görmüş gibi bakıyordu bana.Bir süre öyle bakmanın ardında anlamadığını sormuştu akıllım.Bende anlattım durumu.Güldü bana.Sonra bana bakıp aptal sarışınlarla işim olmaz dedi.Kırılmıştım.Neden herkes sarışınlara aptal der ki.Çok zekiyimdir ben.Tüm derslerden yüksek not alırdım.Ama herkes sarışınlara böyle dediği için beni ayrı bir sınıfa almazlardı.Ama bazen işime yarıyordu.Bazen anlamak istemediğim konuları anlamamazlıktan gelmemi böyle yorumlatıyordum.Bu yüzden bana konuyu defalarca anlatmıyorlardı.
Düşüncelerimden birden zilin çalmasıyla sıyrıldım.Saate baktım birden.İkiye geliyordu.Allah Allah bu saatte kim olabilirdi ki?Annemler olamazdı.Bana geleceklerini söylememişlerdi.Zaten gecenin ikisinde de gelmezlerdi.Arkadaşlarımda olması imkansızdı.Kimdi o zaman?Gecenin bu yarısı benden ne isteniyordu?Yalnız biriyim ben.Kimseye kötülüğümde dokunmamıştı.
Yerimden yavaşça kalkıp korka korka kapıya gittim.
“Kim o?”dedim.Sonra kendime kızdım.Neden ilk kapı deliğinden bakmadım ki ben?İşte şimdi evde olduğumu açık verdim.Evde olduğumu açık ettiğime göre- birde cevap gelmediğine göre- bir daha tekrarladım sorumu.Fısıltı şeklinde cevap geldi şimdi.Ama ne dediğini anlamamıştım.Derin bir nefes aldım.Açmamam gerektiğini biliyorum ama ben meraklı biriyim.Bu kapıyı şimdi açmazsam içim rahat etmezdi.Bende korka korka kapıyı açtım.Karşımda duruyordu ama karanlıktan bir şey göremiyordum.Tek fark ettiğim erkek olmasıydı.Ve bu beni korkutmuştu.Bir iki adım geriye gittim.O da bundan faydalanıp içeri girdi.Korkuyordum.Geceyarısı davetsiz bu misafirden korkuyordum.Bir şey demeliydim ama öyle çok korkuyordum ki diyecek bir şey bulamıyordum.Birden bana döndü ve hemşirelerin yaptığı gibi Ştt konuşma yoksa iğneyi yersin hareketi yapıyor.Bir şey demeliydim.Beynimi tekrar kullanılır hale çevirmeliydim.Ama diyemiyordum.Çünkü konuşursam bana bir şey yapabilirdi.25 yaşındayım ve yaşamak istiyordum.
Yutkundum.Adamı arkasından izledim.Kapı deliğinden bakıyordu.Kimdi gerçekten bu? Neden buradaydı?Yoksa birilerinden mi kaçıyordu? Aklımda bir sürü soru işaretleri varken adam birden gülmeye başlıyor ve bana dönüp Teşekkürler Hanımefendi deyip hızlıca çıktığında bense yaptığım tek şey adamın arkasından şaşkın şaşkın bakmak oldu.
Kapıyı defalarca kilitleyip evdeki tüm perdeleri çektim, salonda loş bir ışık altında oturmaya başladım.Beynim hala çalışmıyordu.Ne yapmam gerekiyor?.Babamların yanına gitsem?Cık gece gece yüreklerine indiremezdim.En iyisi her şeyi unutup uyumak.Evet yapabileceğim en iyi şey bu.
Saat sabahın sekizi ama ben hala uyanıktım.Yerimden kalkıp evden çıkmam gerekiyordu ama kendimi o kadar yorgun hissediyordum ki kalkamıyordum.Ama kalkmazsam da işe geç kalacaktım.Hepsi o adamın suçu.Eğer gecenin bir yarısı evime gelmeseydi ben uyumuş ve dinç bir halde olacaktım.Ama şimdi uykusuz ve mutsuzdum.Uzun bir of çekip battaniyemi tekmelediğim gibi banyoya gittim.Aynada kendime bakmaktan korkuyordum.Kesin gözlerimin altı mor mor ve şişti.Of şimdi ben onları nasıl kapatacaktım?Fondöten bile kapatamazdı onları.Ah gizemli adam.Bula bula bu geceyarısını mı buldun gele gele?Yarın gelseydi,diğer günde olabilirdi.Ama bugün olmamalıydı.Bugün çok güzel olmalıydım.Fatih yine bulanacaktı orada ve ben yanında güzel bulunmalıydım.Gözlerinin altı şiş ve mor değil.
İçimden saydırmalarım bittikten sonra aynada kendime bakma cesaretini buldum bu sırada.Yavaşça başıma kaldırdığımda o kadarda kötü olmadığımı karar verdim.Bir kaç ufak darbeyle iyi olabilirdim.İşaret parmağıma biraz fondöten sıktıktan sonra göz altlarıma sürmeye başladım.Olmuştum.Gözaltlarım tamamen iyiydi.Kendi kendime gülümseyip banyodan çıktım hızlıca.Dolabımın önüne geldiğimde iyi ki dün giysilerimi ayarlamışım dedim kendime.Şimdi onun için vakit ayırsam oo epey vakit kaybedecektim.Dolabın kapağını açıp dün ayarladığım İspanyol paça mavi pantolonumla,beyaz gömleğimi elime alıp hızlıca giyindim.Saç taranması,hafif makyaj işte hazırdım.Güzel gözüküyordum.Diğer oyuncuların yanında sönüktüm ama fotoğraf çekerken rahat olmam lazımdı.Elbise giysem çok rahatsız ediciydi ve ikide bir eteklerini düzeltmekten fotoğraf çekemezdim.O yüzden bu halim iyiydi.Zaten sevgilisi da böyle giyiniyordu.Sade hem de çok sade.Fatih nasıl onla çıkıyor anlamıyorum.Kızı küçümsediğim için değil.Sadece nasıl desem.Daha şaşalı giyinen biriyle çıkacak tipi var Fatih’in ve onu sevgilisiyle gördüğümde çok şaşırmıştım.Aman neyse.Bu onların meselesi benim değil.Benim sadece platonik hoşlanmışlığım var ve gerisi beni ilgilendirmez.
Uzun uğraşlar sonucu sonunda fotoğraf çekim yerine gelmiş bulunuyorum.O trafikte neydi?Sanki herkes benimle aynı saatte çıkmayı sözlenmiş gibiydiler.Ama tam vaktinde varmıştım.Hemen benim için ayarlanan odaya geçip eşyalarımı koyduğum gibi fotoğraf makinemle stüdyoya geçtim.Gözlerim Fatih’i arıyordu ama ortalıkta gözükmüyordu.Diğer odaların bir yerinde olduğunu düşünürken gelmediğini duyuyorum birilerinden.Bugün her şey ters gitmek zorunda mıydı?O kıza sırf onun için katlanıyordum ama şimdi nasıl katlanacağım?Nasıl sabredip duracağım?Ah Fatih bula bula bu günü buldum.
“Tunacım bu da fotoğrafçımız İlkim,İlkimcim buda arkadaşım Tuna.”dedi Övgü.Başımı kaldırıp adama baktığımda kaşları çatık biçimde bana bakıyordu.
1.Bölümümüzün sonuna geldik.İlk bölüm olduğu için pek olaylı bir bölüm değildi.İlkim’i tanıtmak istedim biraz.Ama birkaç bölüm sonra asıl olaylar başlayacak hatta başladı bile.Bakalım geceyarısı gelen misafir kimmiş,İlkim’in hayatını nasıl etkileyecek?Her şey Geceyarısının gelecek bölümlerinde…
Please Upvote➜https://steemit.com/christianity/@bible.com/verse-of-the-day-revelation-21-8-niv
Proje kapsamında daha detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Cointurk Discord Kanalı