Umut 2. Bölüm
2.Bölüm
Geçen Bölümden
“Yine ne var?”dedim çatalımı tabağımın üzerine bırakırken.
“Bu gece arkadaşlarım kumsalda gitar çalacak.Gelmek ister misin diye soracaktım.”
Sorusuna şaşırdım doğrusu.Daha tanımadığı birine insan nasıl hemen teklifte bulunur anlamıyorum ve ben ne cevap vereceğim hiç bilmiyorum.
“Şey…Gelmesem daha iyi olur.Ben…Ben pek tanımadığım ortamlarda rahat olamam.”dedim gözlerimi kaçırarak. Her zaman utangaç biri olmuşumdur.Birde üstelik hiç tanımadığım biriyle gezecek fikri.Cık ben o kadar çılgın biri değilimdir hiç.Şeyma olsa eminim hemen bu teklifi kabul ederdi üstelik beni de peşinden sürüklerdi ama ben yapamam.Onun kadar çılgının teki değilim.
“Hayırı kabul etmiyorum küçük hanım.Hem çok eğleneceksin.Çok matraktırlar hepsi.Bir saniye bile sıkılmayacağına garanti veririm.”
“Sen neden bu kadar ısrarcısın anlamıyorum.Sen beni,bende seni tanımıyorum.İyi biri mi kötü biri misin bilmiyorum seninde beni bilmediğin gibi.O yüzden çılgınlık yaparak tanımadığım birilerle dışarı çıkamam.”
“Beni tanısaydın eğer gelir miydin?”
Sorusuna üzerine düşündüm.Çıkar mıydım gerçekten?Bilmem.İyi biri ve gerçekten dost olarak düşünseydim onunla çıkardım.Hem eğlenceli olduğunu bile düşünürdüm.Diğer erkek arkadaşlarım gibi düşünürdüm onu.
“Neden olmasın.Arkadaşlarımla dışarı çıkmayı çok severim ben.”
“Tamam o zaman.Yarından itibaren kendimi sana tanıtacağım.Bakalım o zaman benimle dışarı çıkmak isteyecek misin?”
“Dene ve görelim.”deyip yerimden kalkıp İyi geceler dedim ve hızlıca odama doğru gittim.Ne yapacağını çok merak ediyordum.Bu kötü günümde bile gülümsetmeyi ve kafamı dağıtmayı başarabilmişti.Eğer gerçekten birbirimizi tanıyıp onunla iyi dost olabileceğimizi düşünürsem onunla gerçekten iyi vakit geçirebiliriz.
“Bak gelmemi istersen hemen ilk uçakla gelebilirim Şebnem.”
“Hayır Şeyma.Tek başıma olmak istiyorum.Düşünüp kafamı dağıtmayı istiyorum.”
“İyi işte.Birlikte kafa dağıtırız.Hem orada sezon yeni yeni açılıyordur.Şimdi bir çok turist gelir oraya.”
“Of Şeyma aklın fikrin nerede?Daha yeni terk edildim.Yeni bir ilişkiyi taşıyacağımı sanmıyorum.”dedim.Telefonu diğer kulağıma doğru götürüp bu sefer diğer elime oje sürmeye başladım.
“Terk edildiysen terk edildin onun kaybı.Senin gibi güzel kızı terk ettiği için kafasını taşlara vurması gerekir Murat Beyin.”
“Tamam tamam konuşmak istemiyorum artık.Dünü aklımdan silmek istiyorum ben.”
“İşte söyle.Unut gitsin onu. Onunla ilgili her şey orada bırakıyoruz,orada kendimize gelip yazın sonunda bomba gibi burayı dönüyoruz.”
Keşke dedim içimden keşke böyle olsa.Ama kendimi biliyorum unutamayacağım onu ve eve de döndüğümde de onu düşünüp üzüleceğim tekrardan.
“Kapatmam lazım Şeyma uyumak istiyorum dünden beri uyumadım biliyorsun.Kendimi yorgun hissediyorum.”
“Tamam canım.Yarın tekrardan ararım seni.İyi geceler.”
Telefonu yatağın üzerine atıp ojelerimin kurumasını bekledim bir süre.Kuruduğunu emin olduğunda banyoda geceliğimi giyip penceremin önüne gidip perdeyi kapatacağım zaman Demir’i gördüm.Karşımdaki villanın kapısının önünde kapıyı açmayı çalışıyordu ama her seferinde başarısız oluyordu.Kızdığı buradan belli oluyordu ve bu hali çok komikti.
Uzun bir uğraştan sonra açabildi sonunda.Kazanmanın zaferiyle gülümseyip içeri girdi bende perdeyi kapatıp yatağa attım kendimi.Murat.’ı düşünmek yoktu.Şeyma haklıydı onun kaybı.Benim gibi birini kaybettiği için o üzülmeli,ben değil.
Havuz kenarında çayımı yudumlarken önümde karartı oluştu birden.Başımı havaya kaldırdığımda Demir’i gördüm karşımda.Gülümseyerek bakıyordu bana.
“Eğer izin verirseniz yanınıza oturabilir miyim?Hiç yer kalmamışta.”dedi.Etrafıma bakındım.Gerçekten de hiçbir yer yoktu.Tüm masalar da 3-4 kişi oturuyor,birlikte kahvaltı yapıyorlardı.Galiba bu tatil köyünde sadece ikimiz tek başınayız.
“Tabi ki.Buyurun.”dedim tüm sevecenliğimle. Demir hemen sandalyeyi geriye itip yerleşti yerine.Tepsiye masanın üzerine koyarken elini uzattı bana.
“Benim adım Demir.Ya sizin?”
“Ne!”
“Adım diyorum Demir.Sizin ki ne?”dedi.Demir’e dikkatli bakmaya başladım.Bu adamın başına saksı mı düştü acaba?Hafıza kaybı da yaşamış da olabilir.Ama sapasağlam gibi duruyor.
“Demir sen iyi misin?Adımı biliyorsun.Bende seninkini.”
“Akıllım dün dedim ya sana kendimi tanıtacağım diye.İşte en başından başlıyorum.Adımdan.Adım Demir benim.”
Böyle bir konuşma yaptığımızı anımsıyorum ama buradan başlayacağını hiç düşünmemiştim.
“Benim adımda Şebnem.Tanıştığımıza memnun oldum.”dedim kıkırdayarak.
“Şebnem…Güzel isim.Teyzemin de adı Şebnem.”
Aldığım yeni bilgiyle kafamı sallayıp kahvaltıma geri döndüm.İnanılması güç ama sessiz geçmişti kahvaltı.
“Ben kahvaltıdan sonra mutlaka kahve içerim.Sizde ister misiniz?”
“Tanımadığım kişilerle dışarı çıkmam ben.”
“Dışarısı demedim zaten.Hemen karşı taraftaki kafede içebiliriz mesela.Ne dersiniz?”
Gösterdiği kafeye doğru baktım sonra tekrardan ona dönüp olur anlamında başımı salladım.Birlikte yerimizde kalkıp oraya doğru yürüdük.
“Buraya önceden geldim mi?”dedim meraklı bir tavırla.Kahvesinden bir yudum alıp masaya bıraktı.
“Sık sık gelirim.Genelde arkadaşlarımla olurum o zamanlar ama bu sefer tek gelmek istedim.”
“Neden ki?”
“Kafa dinlemek için.Arkadaşlarım biraz hareketlidir belki onlardan kaçmak içindir.”dedi. Kaşlarımı havayı kaldırdım sonra kahvemden bir yudum aldım benden.Aklıma konuşulacak konu gelmiyordu.Aslında sorulabilecek çok basit sorular vardı.Sevdiğin yemek sevdiğin renk gibi ama onlar samimi olduklarını tanımak ve unutmamak için sorular onlar.Biz daha o aşamada değiliz bile.
Ben bunları düşünürken Demir’in gözleri birden büyüdü.Elini hemen menü kağıda alıp yüzünü örtecek biçimde gizledi.Arada sırada gözlerine kadar indirip bir yere bakıyordu.
“Demir ne yapıyorsun sen?İyi misin?”
Menüyü hızlıca yere indirip başıyla bana yaklaştı.
“Ştt görecekler beni.”
“Kimden bahsediyorsun Demir?Anlamıyorum.”
“Bak işte gördüler.Buraya geliyorlar.Brova sana.”
“Kimler geliyor?”dememe kalmadan iki adam masamızın yanında bitiverdi.
“Demir sen de mi buradaydın?”dedi uzun boylu esmer çocuk.Demir hemen yerinden kalkıp adama sarıldı sonra da diğerine.Konuşmaya başladılar sanki ben yokmuş gibi.Takmıyordum bu durumu.Tanıştırmasını beklemiyordum ama esmer saçlı çocuk ikide bir bana bakıyordu ve bu durum çok sinir bozucuydu.
“Demir küçük hanım senin neyin oluyor?”dedi esmer çocuk.Demir bana doğru döndü.Elimi elime hapsetti ayağa kaldırdı beni.Arkadaşına gülümseyerek;
“Sevgilim.”dedi.İlk başta ne dediğini anlamadım.Gülümseyerek adamlara bakıyordum ama sonra jeton düşünce“Ne!”diyebildim.
Yine Bir Bölümün Sonuna Geldik.Umarım Beğenmişsinizdir.
Congratulations @zelihakaya! You received a personal award!
You can view your badges on your Steem Board and compare to others on the Steem Ranking
Do not miss the last post from @steemitboard:
Vote for @Steemitboard as a witness to get one more award and increased upvotes!
Congratulations @zelihakaya! You received a personal award!
You can view your badges on your Steem Board and compare to others on the Steem Ranking
Vote for @Steemitboard as a witness to get one more award and increased upvotes!