ALTININ TARİHİ
Altın insanoğlunun bildiği ilk kıymetli metallerden biridir. Nadir bulunuşu ve güzelliği ve kullanım alanları itibariyle her çağda ve kültürde cazibe merkezi olmuştur.
Kendinden başa hiçbir metale yapışmaz.
Parlaklığı , bozulmaması , kendinden başka hiçbir metale yapışmaması, paslanmaması ve kolay işlenmesi gibi özellikleriyle binlerce yıldır sayısız kullanım alanı yaratmıştır. Altın kullanılıp atılan bir şey değildir. Sürekli bir döngü içerisindedir. Hediye olarak aldığınız altın yüzük, binlerce yıl önce bir firavunun kullandığı altından dönüşmüş olabilir.
Altın partiküllerini uzayda oluşan dev patlama dünyaya getirdi.
Bilim adamlarının tespitlerine göre altın uzayda 4.5 milyar yıl önce oluştu ve meydana gelen dev patlama ile bu altın partikülleri saatte 120 milyon km hız ile dünyadaki kayaların üzerine savruldu. Fakat bu altın partiküllerinin, altın kaynaklarına nasıl dönüştüğü konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Son zamanlarda yapılan araştırmalara göre depremlerin tetiklediği kimyasal tepkimeler ile altın kaynaklarının oluştuğu konusunda görüş birliği oluşmaya başlamıştır.
Dünya tarihi boyunca çıkartılan altın miktarı 170 bin ton.
Tarihte altının keşfinden itibaren bugüne kadar sürede çıkartılan tüm altınları toplarsak , yaklaşık 170 bin ton altın yapacaktır. Bunu kafanızda canlandırmanız için şöyle izah edelim. Bu miktar 4 odalı bir ev veya 2 olimpik havuzu dolduracak kadar altın yapmaktadır. Kulağa ne kadar inanılmaz gelse de durum bundan ibaret.
Dünyadaki en büyük altın kaynaklarının ise Güney Afrika, Çin, Güney Amerika, Peru ve Amerika Birleşik Devletleri’nin batısında bulunduğu bilinmektedir.
Tarihte altın ilk defa Lidya’lılar tarafından para olarak kullanıldı.
Altın , tarihte ilk kez para olarak milattan önce 550 yılında , bugünkü Türkiye sınırları içerisinde Lidya’lılar tarafından, kral Kroisos (diğer adıyla Karun) tarafından basılmıştır. “Karun kadar zengin” lafı ise oradan gelmektedir.
Kötü para iyi parayı kovuyor (bkz. Gresham kanunu)
Zaman içerisinde altının para olarak kullanımı bir takım sıkıntılar getirmiştir. Nufusun artması , altın paraların sahtelerinin çıkması, enflasyonun etkisi (enflasyon sadece bizim çağın sorunu mu sanmıştınız?) bakır-altın karışımlı paraların çıkması, sonra bu paralarda altın ayarının da düşmesi görülmüştür. Ve sonuç olarak altın oranının azalması da kağıt para sisteminin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
İlk kağıt para kullanımı Çin’de.
Kağıt paranın ilk yaygın kullanımı Çin’de 600’lü yıllarda olmuştur. Avrupada ise ilk kez 1661 yılında İsveç resmi kağıt para olarak basmaya başlamıştır.
Altın para sistemi ve Bretton Woods
Özellikle enflasyonun arttığı dönemlerde çok konuşulan altın para sistemi ilk kez 1800 lü yıllarda İngiltere’de kullanılmıştır. Altın para sisteminin en önemli özelliği, merkez bankasının elinde bulunan altın rezervi karşılığında kağıt para basmasıdır. Altın para sisteminde, ulusal paranın %100 oranda altına çevrilebilir nitelikte olması gerekmektedir. Yani kağıt parayı kullanan o paranın karşılığında merkez bankasında altın bulunduğunu bilmelidir. Bu şekilde fiyat istikrarı ve güvence unsuru olarak uzun süre kullanılmıştır. 1. Dünya savaşına kadar altın para sistemini uygulayan ülkeler ödemeler dengesini iyi yönetebilmişlerdir.
Ancak hem 1. Dünya savaşı, hem dünyanın büyümeye devam etmesi ve para hacminin buna paralel artmasının gerekliliği, altının rezervlerinin ise bu dengeyi sağlayamaması gibi sorunlarla bu sistem yavaş yavaş terkedilmiştir. 2. Dünya savaşı sonrası ise 1944 yılında ABD’nin New Hampshire eyaletinin Bretton Woods kasabasında 44 ülkenin katılımı ile parasal sistem yeniden düzenlenmiştir. Amaç ekonomik istikrarı sağlamaktır. Bu anlaşmaya göre diğer tüm üye ülke para birimleri dolara endekslenmiştir. Dolar ise altına endekslenmiştir. Altının fiyatı ise ons başına 35 dolar ile sınırlandırılmıştır. Üye ülkeler ise %10 devaluasyon ve %10 revaluasyon marjı ile parasal sistemini kontrol edebilecektir. Bu parasal dönem Bretton Woods dönemi olarak bilinir. ABD savaştan güçlü çıkmasına ve doların hakimiyetine rağmen sistemin aksamaya başladığını görmüş ve oluşan sıkıntılardan kurtulmak amacıyla (özellikle Vietnam savaşının ABD ekonomisine zarar sebebiyle) 1971 yılında başkan Robert Nixon tarafından sistem terk edilmiştir. Bu ABD’nin artık parayı altın karşılığı basmayacağı anlamına geliyordu. Artık sınırsız dolar basabilirdi. Böylelikle ABD ülkedeki likidite sorununu çözmüş ancak altına talebi de patlatmıştır. O dönem altın fiyatlarında 35 usd tavan fiyat uygulaması bulunmaktaydı. Ancak bu duruma daha fazla dayanılamayacağı aşikar olunca tavan fiyat sınırı kaldırıldı ve altın fiyatları hızla artmaya başladı.
Kağıt para miktarının artması, altın rezervlerinin sınırlı ancak talebin artmakta olması gibi sebeplerle altın fiyatları pozitif eğime sahip olmaktadır. 2008 ‘de ABD’nin ekonomik kriz yaşaması ve paral genişlemeye gitmesi ile altın fiyatlarının ivmesi tekrar artmış ve altın fiyatları 2011’de ons başına 1920 seviyesini görmüştür. Bu tarihten sonra 1040 usd seviyesine kadar gerileyen altın ortalama 1300 usd seviyesinde yatay harekete girmiştir. Bir sonraki parasal genişleme ne zaman olur ve olası parasal genişlemede altın ons başına 2000 usd sınırını test eder mi ? Bunları zaman gösterecek.
Congratulations @fato! You have completed some achievement on Steemit and have been rewarded with new badge(s) :
You made your First Vote
Click on the badge to view your Board of Honor.
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word
STOP