Merhaba Sevgili Arkadaşlar,

Dokuz günlük bayram tatilini bitirmek üzereyiz. Tatil süreci boyunca memleketim olan Karadeniz Bartın'a gitmeyi çok istemiştim. Ama kısmet olmadı. Ekonomik şartlar ve uzun yolun bende yarattığı korkuyu bir türlü yenemedim. Yaşadığımız her bayramdan sonra eski bayramların izlerini gönüllerimizde aradığımızı söylemeliyim. Antalya 'da kaldığım süre içerisinde bende bol bol denize giriyorum. Bugün de sabah kahvaltımı yaptıktan sonra Antalya'nın Muratpaşa ilçesinde yer alan ve sadece kamu personeli ve Türkiye Radyo Televizyonu (TRT) çalışanlarının girdiği bir mekanda denize girmek için erkenden yola çıktım.

Burası şehir merkezine çok yakın olduğu için herkesin rahatlıkla gelebileceği bir mekandır. Kendi aracınızla Antalya merkezden Muratpaşa ilçesine doğru giderek Lara semtine vardığınızda, TRT kampına gelmiş olursunuz. Kampa günübirlik olarak giriş yapmak istediğiniz de kişi başı 60 TL ödeme yapmak zorundasınız. Şehit ve gazi yakını kardeşlerimizden hiçbir ücret talep edilmiyor. Girişte size günübirlik olarak kart teslim ediyorlar. Bu karta isterseniz yükleme yaparak, tesiste istediğiniz her türlü yiyecek ve içecekten de faydalanabilirsiniz. Kimliğinizi de girişte resepsiyona bırakıyorsunuz. Çıkarken de tekrar geri alıyorsunuz.

Kamp daha çok TRT Kurumunda çalışanların özellikle yaz aylarında hem dinlenmeleri hem de tatil yapmaları için düzenlenmiş olan bir sosyal tesis alanıdır. Tesisi tam deniz kenarın da sahiline yakın kurmuşlar. Tesiste uzun bir sahil, bir kafe, bir restoran ve konaklamak için beyaz beton taştan yapılmış iki katlı, bungalov tarzında binalar yer alıyor. Buraya geldiğinizde, denizin tadını çıkarabilir, acıktığınızda restoranda istediğinizi yiyebilir ve arkadaşlarınızla birlikte sahilin hemen başında çimenlik alanlarda sohbetler edip, oyunlar oynayabilirsiniz.

Konaklama yapacağınız binaların görüntüsüne hayran kaldım. Hepsi yan yana dizilmiş ve iki katlı yapılmış. Aralarındaki Arnavut kaldırımını andıran yol güzergahları da manzaranın güzelliğine ayrı bir hava kattığını söyleyebilirim. Yol boyunca etrafındaki yemyeşil çimenlik alanlarda tesisin ne kadar temiz ve düzenli yapıldığını ortaya koyuyor. Ben genelde tesisin sahilin başındaki yeşil alanlara kurulan şezlonglarda güneşlenmeyi tercih ediyorum. Bugün de aynı şekilde yemyeşil alandaki şezlongu ve şemsiyeyi görünce havlumu hemen .sererek bu güzelim tesisin tadını çıkarmaya başladım.

Antalya'nın masmavi denizi ve eşsiz güzelliğe sahip sahillerin arasında TRT kampının da olduğunu belirteyim. Antalya'nın çoğu sahilleri zaten "Mavi Bayrak" ödülünü alan plajlarına sahiptir. Antalya denizini diğer bölgelerimizdeki, Karadeniz ve Ege Denize göre değerlendirdiğimizde, çok fazla tuzlu olduğunu, bu yüzden kaldırma kuvvetinin ve bronzlaştırma özelliğinin daha çok olduğunu söylemem gerekir.

TRT kampın da denize giriyorum. Güneşleniyorum. Kitabımı okuyorum. Sabahları deniz daha sakin ve dalgasız olduğu için, erkenden girmek bana daha mantıklı geliyor. Bugün de buraya sabah dokuz gibi geldim. Her ne kadar sadece TRT ve Kamu çalışanlarının gireceği bir yer olsa da sabahtan günübirlik olarak gelenlerin sayısı oldukça fazladır.

TRT kampından saat üç gibi ayrılarak evime doğru yol aldım. Yaz ayı olduğu için Antalya' da trafik yoğunluğu normalden daha fazla oluyor. Kamp oturduğum eve yarım saat olmasına rağmen, yoğun trafik yüzünden bir saatte evime ulaşabildim. Yorucu geçen bir günden sizlere aktaracaklarım şimdilik bu kadar sevgili dostlarım. Kendinize iyi bakın. Hoşçakalın...