The Diary Game Better Life / İstanbul Gezisi Günlüğüm / My Istanbul Travel Diary
Ağustos ayı sıcaklarından herkese günaydın. Güzel bir gün olması dileğiyle bugün yine erkenden uyandım. Ev işlerini hallettikten sonra markete gitmek için evden çıktım.
Good morning everyone from the heat of August. I woke up early again today, wishing you a good day. After doing the housework, I left the house to go to the market.
Marketle evimin arası yaklaşık 3 dakikalık yürüme mesafesindedir. Markete girdim ekmek ve kahvaltılık bir şeyler alıp eve geri döndüm. Çayımı demledim ve kendime güzel bir kahvaltı hazırladım. Kahvaltıdan sonra bulaşıkları topladım ve giyeceğim kıyafetleri ütüleyip hazırlanmaya başladım. Bugün arkadaşımla Avrupa yakasına gidip ufak bir tarihi yerler gezisi yapmaya karar verdik. Evden çıktım ve otobüs durağında beklemeye başladım. Otobüse bindim ve arkadaşımla buluşma noktasına gittim. Arkadaşım benden önce gelmişti bile. Sonra marmaraya binip yolculuğumuz başlamış oldu. Yolculuk esnasında arkadaşımla sohbet ettik ve Sirkeci durağında indik. Oradan tramvaya binip Sultanahmet Cami durağında tekrar indik ve böylelikle gezimiz başlamış oldu.
It is about 3 minutes' walk from the market to my house. I went to the market and bought some bread and breakfast and came back home. I brewed my tea and prepared myself a nice breakfast. After breakfast, I packed the dishes, ironed the clothes I was going to wear and started getting ready. Today, my friend and I decided to go to the European side and take a small tour of historical places. I left the house and started waiting at the bus stop. I took the bus and went to the meeting point with my friend. My friend had already arrived before me. Then we got on the Marmara and our journey started. During the trip, we chatted with my friend and got off at the Sirkeci stop. From there, we got on the tram and got off again at the Blue Mosque stop, and thus our trip began.
İlk gideceğimiz yer tabi ki de Sultanahmet Camisidir. İçeri girip namaz kılmayı istedik ama kapısının önünde o kadar sıra vardı ki herhalde beklesek 3 saate sıra gelmezdi bize. Onun için uzaktan dış mimarisini incelemekle yetindik ve kendi aramızda cami ile ilgili bildiğimiz bilgileri anlattık. Sonra Sultanahmet camisinden Ayasofya ya gitme kararı aldık. Zaten birbirlerine çok yakın karşı karşılar.
The first place we will go is, of course, the Blue Mosque. We wanted to go inside and pray, but there were so many lines in front of his door that if we had waited, we probably wouldn't have been in line for 3 hours. That's why we were content to examine its exterior architecture from afar and we told ourselves about the information we know about the mosque. Then we decided to go to Hagia Sophia from the Blue Mosque. They are already very close to each other.
Ayasofya Camisi de tıpkı Sultanahmet camisi gibi dış mimarisiyle harika bir camidir. Ayasofya camisinin önceden bir kilise olduğunu 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrildiğini kendi aramızda konuştuk ve internetten camiyle ilgili daha fazla bilgi edindik. Sonra oradan Fatih Kadınlar pazarına yürümeye başladık. Orada yenilebilecek en iyi Diyarbakır ciğercisi vardı ve hazır gelmişken arkadaşıma da yedirmeden buradan ayrılmak istemedim. Restorana geldik ve ciğer siparişlerimizi verdik.
The Hagia Sophia Mosque is a wonderful mosque with its exterior architecture, just like the Blue Mosque. We talked among ourselves that the Hagia Sophia mosque was once a church, and that it was converted into a mosque by Fatih Sultan Mehmet in 1453, and we learned more about the mosque from the internet. Then we started walking to Fatih Women's Market from there. There was the best Diyarbakir liver restaurant to eat, and while I was there, I didn't want to leave without giving it to my friend. We came to the restaurant and placed our liver orders.
Bence İstanbul da yenilebilecek en iyi ciğerci diyebilirim. Zaten sahibi de Diyarbakırlı ve 65 yıldır bu işi yapmaktaydı. Ciğerlerimizi yedik ve çay ikramları ardından sonra hesabı ödeyip restorandan kalktık. Restoran ve Fatih camisi arası yaklaşık 10 dakikaydı. Biz de oraya gitme kararı verdik ve yürümeye başladık.
In my opinion, I can say that it is the best liver restaurant that can be eaten in Istanbul. Already the owner is from Diyarbakir and has been doing this business for 65 years. We ate our lungs and were served tea, then paid the bill and left the restaurant. The distance between the restaurant and Fatih mosque was about 10 minutes. So we decided to go there and started walking.
10 dakika sonrasında Fatih camisine geldik. Avlusunda abdest alıp namaz kılıp dua ettik. Namazdan sonra caminin bahçesinin etrafını gezdik ve bir bankta oturup hem dinlenip hemde cami ile ilgili konuştuk aramızda. Oradan da çıkıp artık eve dönmek için yola koyulduk.
After 10 minutes, we came to Fatih mosque. We made ablutions and prayed in the courtyard. After the prayer, we wandered around the garden of the mosque and sat on a bench, rested and talked about the mosque. From there we set off to return home.
Eminönüne gidip Kadıköy vapuruna binip karşıya geçecektik. Vapurdan galata kulesi köprüsü ve deniz havası çok güzeldi. Vapurdan indik ve marmaraya binip eve geçtik. Eve döndüğümde saat 23 .00 civarındaydı. Sonra üzerimi çıkarıp uyudum.
We would go to Eminönü and take the Kadıköy ferry and cross. Galata tower bridge and sea air from the ferry was very nice. We got off the ferry and got on the Marmaray and went home. It was around 11 pm when I got home. Then I took off my clothes and went to sleep.
Okuduğunuz için teşekkür ederim / thank you for reading ☺️
@steemwomensclub
@tugcenindolabi
🥰🤗
Güzel ve keyifli bir gün olmuş ☺️
Evet teşekkür ederim ☺️
Ne güzel bir gün olmuş böyle☺️
Teşekkür ederim ☺️