İş Sağlığı ve Güvenliği
İş kazalarında Avrupa birincisi ve dünya üçüncüsü olan Türkiye’de, ÇSGB verilerine göre her gün resmi olarak 172 iş kazası meydana geliyor. Bunun sonucunda, dört işçi hayatını kaybediyor, 6 işçi ise sürekli iş göremez hale geliyor. 2012 yılında giren 6331 sayılı yasa ile ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği alanında büyük bir adım atıldı. Türkiye’de her gün iş kazası biraz daha gündeme gelmekte ve literatüre iş kazası terimi iş cinayeti olarak anılmaya başlanılmaktadır.
13 Mayıs’ta Türkiye’nin şu andaki en büyük şantiyesi olan 3’üncü havalimanı sahasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı çabalarıyla “Hedef Sıfır Kaza” seferberliği başlatıldı. Tanıtım toplantısında Sayın Müezzinoğlu, “Bundan sonra her gün gündemimiz bu olacak. Uyaracağız, eğitim destekleri vereceğiz, buna karşın tedbir almayanlara ceza vereceğiz” dedi. Daha önce de bakanlığımızın "İnşaat Sektöründe Hedef Sıfır, Pratik Çözümler" sempozyumuna iştirak etmiştim. İş sağlığı ve güvenliği üç direk üzerine bina edilmiştir. Bunlar; Devlet, işveren ve işçidir. Bunlardan herhangi birinin ayak diremesi halinde iş sağlığı ve güvenliğinden bahsetmemiz mümkün değil. Bunun sonucu olarak şirketlerde olan herhangi bir iş kazası büyük bir yankı bularak görünen maliyet yönü dışında gizli maliyeti açısından firmaların itibarını büyük oranda etkilemektedir.
İş kazaları maliyet analizi yaparken her zaman verilen buzdağı örneği vardır;
Görünen Maliyet %20-30
• Tedavi giderleri
• Kaza sonucu ödenen tazminatlar,
• Dava giderleri
• Mali mesuliyet sigorta,
• Kazada hasar gören tesis vb.
Gizli Maliyet %70-80
• Kaza araştırma maliyeti,
• Yerine geçen işçinin öğrenme süresi,
• Fazla çalışma ücretleri,
• Yöneticilerin harcadıkları zaman,
• Ölüm varsa işe ara verme,
• Soruşturmada üst düzey zaman kaybı,
• İşletmenin prestij kaybı vb.
Trafiğin iş kazalarındaki rolü ve önemi büyük!
2016’da meydana gelen 1970 işçi; %22 trafik, servis kazası, %18 ezilme göçük, %16 düşme, %44 diğer sebeplerden dolayı yaşamını yitirmiştir. Trafiğin bu denli önemli olmasından dolayı şirketlerin, insanları sadece sürücülerin ehliyetlerine emanet etmemesi gerekir. Yine sadece 2016 yılında 413 bin 169 trafik kazasında, 3 bin 493 kişi hayatını kaybederken sadece İstanbul’da 2016 yılında ölümlü yaralanmalı 16 bin 102 kaza olmuştur*. Bu yüzden araçlarda bulunan kişisel koruyucu donanımlarımızdan olan emniyet kemerinin aktif kullanımını ve personellerimizin araç kullanımında yapılan hızlarını denetleyebilmek için araç içi çift yönlü kamera ve araç takip sistemi ile onları, onların güvenliği için denetlemeliyiz. Araç kullanan personellerimiz, güvenli sürüş eğitimine gitmeli, yer yer amirleri tarafından güvenli sürüş denetiminden geçerek araç kullanımında kendilerini geliştirmeleri için artı ve eksi yönleri kendilerine yazılı olarak bildirilmelidir.
İş güvenliği uzmanı olarak insan hayatının kutsallığına inanan ve bu doğrultuda; iş sağlığı ve güvenliğinde emekleyen, iş sağlığı ve güvenliği parkurunda kimi zaman adımlar atan, kimi zaman ayağa kalkmaya çalışırken yüzüstü düşen ülkemizde şirket olarak iş sağlığı ve güvenliği kültürünü üç yıldır sürdürmekteyim. İş sağlığı güvenliğini mevzuattan ibaret bilmemeli, ötesine taşıyarak sıfır kaza politikasını üstlenmeli ve bunu düstur edinmeliyiz. Sahalarda yapılan haberli-habersiz denetimlerle kişisel koruyucu donanım kullanma alışkanlığını edindirebilme ve sahalara başlamadan önce keşif çalışmaları yaparak güvenli montaj planları yapmak, ikame etmek yahut mühendislik önlemleri kullanmak gibi önlemlerle personellerin çalışmalarını hem kolay hale getirmek hem de güvenliğini sağlamaya yönelik çalışmalar yürütmeliyiz. Çalışanlarımıza kural olarak değil bunu bir itiyat olarak aşılama, iş sağlığı ve güvenliğini şeffaflık ve titizlik içerisinde, çalışanlarımızın her konuda özgürce fikirlerini sunabildiği bir ortam sağlamalıyız. Daimi denetleme, raporlama, araştırma ve geliştirme içerisinde; ödül-ceza puanları uygulamaları teşvik edilmiş, daima yenilenen prosedürleri ile güvenli çalışma kültürü güven altına alınmış bir program dâhilinde bulunmalıyız.
Biliyoruz ki mevzuat her zaman asgari ölçütleri bize önermekte fakat vicdani ve insani değerlerimiz bizi azami ölçüde çaba göstermeye itmektedir. Bunun için şirketimizde yaptığımız çalışmalarımızı ve kültürümüzü geliştirmek, yaymak ve daha ilerilere taşımak için ilgili kurumlarla işbirliği, işin bir gerekliliği olarak değil, hayatın bir parçası olarak çevremizde ve günlük hayatımızda da uygulama gayreti içerisinde olmalıyız. Unutulmamalıdır ki iş güvenliğinin olmadığı yerde ölüm, sakatlık, hastalık, para ve zaman kaybı vardır.
Kaynaklar:
*:https://www.haberler.com/trafik-kazalarinda-4-bine-yakin-insanimiz-9270472-haberi/
**:http://guvenlicalisma.org/index.php?option=com_content&view=article&id=18379:2016-yilinda-en-az-1970-isci-yasamini-yitirdi&catid=149:is-cinayetleri-raporlari&Itemid=236
Resim: https://www.haberler.com/birlesik-arap-emirlikleri-ne-antarktika-dan-dev-9604603-haberi/