Dijital çöplük

in #photo7 years ago

tarihte-çekilen-ilk-fotoğraflar.jpg

Bir fotoğrafçının anı defteri ne ola ki? Diye sormuştum kendime. Daha sonra hepsi teker teker dökülü verdi. Uzun zamandır fotoğraf çekmekteyim. En azından yaşımın üçte birinden biraz daha fazla süreye tekabül etmekte bu süre. 13 yıldır fotoğraf çekiyorum ve fotoğraf çekmeyi seviyorum. Ama son zamanlarda fotoğrafçılık adına yapılan çalışmaların bir çoğu artık fotoğrafın kalitesini düşürüyor. Sebebi ise; mantar gibi çoğalan fotoğraf çekmeye yarar özellik taşıyan lens entegreli teknolojik cihazlar. Bu cihazların bir çoğu hayatımızı elbette kolaylaştırdı, fakat kolaylaştırdı. Hatta tozlu raflar arasında olan aile albümlerimiz ufacık depolama aygıtları içerisinde saklamamızı da sağlamış oldu. Peki teknolojinin bu denli hızlı ve etkili olması hayatımızı gerçekten de kolaylaştırmış mıdır?

Yazımın başında paylaşmış olduğum fotoğraf ise tarihte çekilen ilk fotoğraf. Düşünebiliyor musunuz, işte teknoloji o zamandan bu zamana 200 yılı yakın süre zarfından bu zamana, bu denli çok ilerledi. Daha sonra nasıl ilerleyecek siz düşünün.

Şimdi soracaksınız haklı sebeple, 'kardeşim bunlar teknolojinin getirmiş olduğu gereksinimler', ' bunlar olmazsa olmazlarımız', 'bunlar hayatımızı kolaylaştırıyor' vs gibi çoktan seçmeli üzerine pek düşünülmeden bir anda çıkagelen sözler aslında. Ya peki 'o cihazlar dün yoktu' desem? Siz de, biz de, hepimiz de o cihaz ve özelliğini taşıyan, cihazlara sahip değildik. Düne kadar ihtiyaçlarımızı başka cihazlar üzerinden karşılıyorduk. Onlar da olmadan başka başka başka. Aslına bakacak olursak bu serüvenin adı; 'doğanın diyalektiğini oluşturmakta. '
Şeyler bir biriyle bağlantı ve inilti bir şekilde hayatımıza giriveriyor ve hayatımızı daha yaşanılabilir hale getiriyor, hayatımızı kolaylaştırdığını iddia eden ürünlerin üzerine başka bir şey daha eklenip servis ediliyor. Aslına bakaca olursak konuyu pek dallandırıp budaklandırmak istemem. Mevzu aslında çok basit, koca bir odanın içinde başlayan fotoğraf çekimi şuan bir baş parmak boyutuna kadar düşen cihazlar ile karşımızda. O kocaman odanın içinde olmayı çok isterdim. 'Gümüş bromürün nasıl karardığını ve bunu nasıl olur da fotoğraf ile buluşturup, baskı haline getirebilirim' sorusunu geceler boyu sormayı çok isterdim.

13 yıl önce fotoğraf çekmeye başladığım zamanlarda şimdi ki gibi fotoğraf makineleri bulunmuyordu. Daha yeni yeni dijital teknolojiye geçilmişti. Aslına bakacak olursanız çoktan geçilmişti filmli makinelerde bu özelik ama ekrandan bakıp fotoğraf çekmeye ve film derdi olmadan kullanılan teknoloji daha yeni yeni hayatımıza girmişti. Isınma evrelerini oluşturuyordu her fotoğrafçıda. Yeni bir heyecandı elbette. Bilmiyorduk ki, o zamanlar o günlerimizi bugün arar olacağımızı.

Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte herkese ulaşılabilir ve bir çok kesimin hayatını kolaylaştırması elbette çok güzel bir şey. Son olarak eklemek isterim, bu teknoloji illete ne kadar ilerler ise hayatımız da anısı olan bir çok şey fotoğraf kağıdı üzerinde değil, dijital teknoloji üzerinde kalıp duracak . Yani hayatımız dijital çöplük içinde yok olup gidecek. Sürekli depolama aygıtları içine atılıp, dijital ürünler arasında kaybolup gidiyor. En kötüsü ise anısı olan bir çok şey de teknoloji hayatımızı kolaylaştırdı diye sanıp, cebimizde onlarca yılın birikimini sakladığımızı sanıyoruz. Hâlbuki koca bir yalan girdabının içinde kendimizi kaptırıp gitmişiz...

Sort:  

@focuspuller1 gracias por compartir buen post..

Ahora te sigo en la comunidad #steemit espero me sigas tambien saludos desde medellin colombia...