Türk Halk Müziğinde Minik Dev "Cura" ve Özellikleri
Merhaba sevgili arkadaşlar,
Sizlere vakit buldukça Türk Halk Müziğinde yaygın olarak kullanılan telli çalgılarını tanıtacağım.
Cura:
Bunlardan ilki, benim de müzik hayatına başladığımda ilk elime aldığım, “cura”:
Boyutları 55 cm ile 70 cm arasında değişen, (55 - 60 cm boyunda olanlara “cura”, 60 cm ve üzerinde boyutta olanlara ise “cura bağlama” denilmektedir.) Türk halk müziği çalgılarından, bağlama ailesinin en küçük boyutta olan ve sesi en ince olan üyesidir.
Bütün bağlama grubunda olan sazlar gibi, cura da gövde, sap ve sapın ucunda ayarları yapmak için kulakların bulunduğu kısımdan oluşmaktadır. Bu burgular vasıtasıyla cura üzerinde bulunan teller akort edilir. Alt tel “la” varsa orta “sol” üst tel de “re” sesine göre ayarlanır. Daha çok Akdeniz bölgesinde Yörük yani göçebe yaşam tarzını seçmiş halk ozanları tarafından çalınan cura; 2 telli (bir alt tel, bir üst tel), 3 telli (bir alt tel, bir orta tel ve bir üst tel), 4 telli (iki alt tel, bir orta tel ve bir üst tel), 5 telli (iki alt tel, iki orta tel ve bir üst tel), işin içine “bam” telinin de girmesiyle 6 telli olarak değişik tel sayılarına sahip olacak şekilde yapılmaktadır. Gövde kısmında telleri birbirinden ayırmak ve tellere belirli bir yükseklik kazandırmak için kullanılan bir eşik, ve sap kısmının sonunda hem tellerin yüksekliği hem de tellerin hizasını korumak için kullanılan bir eşik olmak üzere toplam 2 adet “eşik” bulunmaktadır. Sap (yani bir nevi klavye) üzerinde, sap uzunluğu ile orantılı olarak misina ile ayarlanan perdeler bulunmaktadır. Bu perdelerin sayısı istenilen ara seslerin miktarına göre değişmektedir. Yalnız böyle küçük sazlarda, icranın zor olacağı için perde sayıları az tutulmaktadır.
Curada sesin güzelliği ve netliği bakımından kullanılan ağacın cinsi çok önemlidir. Tekne diye tabir edilen ve sesin içerisinde yankı yapıp çıktığı kısmı genelde dut ağacından seçilir. Ardıç, karaağaç, erik de tekne için kullanılan diğer ağaçlardandır. Burada önemli olan asıl konu; kullanılan ağaç türü ne olursa olsun iyice kurumuş olmasıdır ki kurumamış ağaç zamanla, imalatı bittikten sonra kuruyacağından hem ses değişikliğine hem de gövde deformasyonuna neden olur. Sap gövde ile aynı ağaçtan seçileceği gibi, daha sağlam ağaçlardan da seçilebilir. Yeter ki zamanla eğilme bükülme olmasın.
Genelde tek başına yani, solo değil de bir orkestranın içerisinde, eşlik mantığında bağlamanın bir oktav tizine ayarlanarak kullanılan cura; 14. yüzyıldan sonra sesi az çıktığı için zorlanan sazların seslerini yükseltmek amacıyla kullanılan mızrap – tezene ile ya da elle; yani tellere parmakla vurmak suretiyle çalınır ki bu tekniğe de “şelpe” adı verilir.
Enstrüman her zaman bizden bir adım öndedir bu yeni başlayan biri için de böyledir, virtüöz için de böyle. Emek verdikçe ona bir adım daha yaklaşırız ama; ne kadar yaklaşsak da yetişmek çok zordur. Size sırlarını siz ona emek verdikçe, üzerinde çalıştıkça zamanla verir, sır çözmesini bilirsek…
Hoşçakalın...
Nice written up vote for me will be good thanks
Güzel bilgiler için çok teşekkür ederim. Bizim yöremizin çalgılarını anlatmışsınız
Okuduğunuz için ben teşekkür ederim.
elinize sağlık, gayet güzel anlatmışsınız enstrümanı, keyifle okudum. bildiğim kadarıyla cahit berkay, selvi boylum al yazmalım'ın melodisinde cura'yı kullanmıştı değil mi?
Aynen yazdığınız gibi, Cahit Berkay o ölümsüz eserinde ve daha bir çok güzel eserde cura kullanmıştır. İnce tınısı kendini her zaman dinletir.
Merhaba, yazınız @kusadasi ve @try-market tarafından yürütülmekte olan Kürator Projesi kapsamında seçilmiştir ve oylanarak desteklenecektir.
Yazılarınızda #cointurk etiketini kullanarak projemize dahil olmaya devam edebilirsiniz. Diğer projelerimiz hakkında bilgi alabilmek için @kusadasi'nı takip edebilir ve CoinTurk Discord Kanalı'na katılabilirsiniz.
Teşekkürler @kusadasi, teşekkürler @try-market