Sinema Dünyasının Efsaneleri - Dövüş Kulübü
Herkese Merhabalar,
Bugün ki yazımda sinema tarihinin kült bir yapımı olan Dövüş Kulübün'den söz etmek istiyorum. Esaretin Bedeli filminin bir kitaptan uyarlama olduğundan söz etmiştim. Aynı şey Dövüş Kulübü filmi içinde geçerli. Chuck Palahniuk'un aynı isimle kitabından uyarlanmıştır.
Hem kitabı okuyup hem de filmi izledim ve ikisinden de büyük keyif aldım. Kitap filme gayet güzel aktarılmış ve konu gayet iyi işlenmiş. Kitabı okumayanlar varsa tavsiye ederim. Çok uzatmadan filme geçmek istiyorum.
Filmin başrollerini Brad Pitt ve Edward Norton paylaşıyor. Bir diğer başrolümüz ise Helena Bonham Carter. Brad Pitt'in birçok filmini izledim ve kendisi benim en beğendim aktördür. Birbiriyle alakası olmayan, çok zıt rollerin altından bile başarıyla kalkmıştır. Edward Norton da başarılı bulduğum bir aktör. Helena Bonham Carter'e gelince ise tam bu tarz rollerin kadını gibi geliyor bana. Role o kadar uyum sağlamış ki sanki gerçekten öyle bir hayat yaşıyormuş hissiyatı uyandırmıştı bende. Kısacası oyunculuklardan gerçekten kalite akıyor.
Filmin adı sizi yanıltmasın. Çünkü içerdiği mesaj isminden çok farklı ve kesinlikle bir dövüş filmi değil. Bu beklentiyle izliyorsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Şahsen ben filmi bir dövüş filmi olacağı beklentisiyle açmıştım, film bittiğinde ise bana hayatımda henüz hiçbir filmin yaşatamadığı hazzı yaşatmıştı. Birçok şeyi sorgulamama sebep olup, senaryoyla ilgili soru işaretleri bırakmıştı. Filmin vermek istediği mesaja gelecek olursam,tüketimin, tüketim çılgınlığının, kapitalist düzenin, statü kaygısının hayatımızdaki etkisine değiniyor. Fakat siz filmi bitirdikten sonra kafanızda o kadar çok soru işareti oluyor ki, filmin vermek istediği mesajı bir süreliğine görmezden geliyorsunuz. Filmi her izlediğinizde yeni bir detayla, yeni bir mesajla karşılaşıyorsunuz. Bir süre sonra da sisteme karşı yapılan eleştirinin ne kadar haklı olduğunu farkediyorsunuz. Fakat her ne kadar bunun bilincinde olsanız da, sistemin bu şekilde olduğunu bilmek insanın canını bir nebze acıtıyor. Dövüş Kulübü benim en sevdiğim sinema filmi. Bunun birçok sebebi var. Karakterler, oyunculuklar, detaylar, film müzikleri ve en önemlisi de filmin verdiği mesaj. İnsanoğlunun, kapitalist sisteme ne derece mahkum olduğu ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.
Gelecek film yazımda görüşmek üzere, hoşçakalın.
fight cl...
God bless you. https://steemit.com/@biblegateway