Kadın hakları pekiyi, peki erkek hakları?
Toplanın yeni ve cesur Dünya'nın kadınları. Size komik bir hikaye anlatacağım. Belki gülecek belki dehşete düşeceksiniz, ne kadar kara mizah sevdiğimizle alakalı bir değişken bu aslında. Ben kara mizahı çok severim ve bence bunun içinde komik bir şeyler var.
Tek şartım var sigara içmeyin.
Şimdi kadınlar şu tip sözleri duymuştur elbette, ne bileyim "Erkekler kadınları baskılıyor" veya "Erkekler kadınların özgürlüğünü engelliyor" gibi bir ifadeler.
Ben de duyuyorum bunları elbette canım.
Peki nereden çıkıyor bu laflar? Nasıl çıkıyor? Hakikat böyle mi? Erkekler her türlü hakka sahip de kadınları eziyor mu? Kadın saçlarını süpürge ederken erkek evin reisi gibi mi davranıyor?
Peki, size başka bir tablo sergisi açayım. Bakın bu bir erkek, ismi Ahmet, komşular genelde Ahmet Bey diye bilinir, belediye işçisi, kiralarını düzenli öder ve iki çocuğu vardır kendisinin, ikisi de kız. Eşi Şükran da tam bir domestik ev kadınıdır. Ahmet belediye işçisi bir beydir, tüm gün kazma sallar, doğalgaz boruları için hendek açar, 5 arkadaşı ile 200 kiloya yakın boruları devirip döşerler, terler, pis kokar ve asla üretmeyi bırakma şansı yoktur. Çocukları ve karısını beslemek adına tam bir bokun içinde yaşamak haline sahiptir. Ahmet'in özel bir hobisi yok çünkü özel bir hayatı yok. Kahveye gidecek hali yok, karısı kızıyor, arkadaşları ile buluşmadan dönünce kıskançlık hallerine bürünüp gömleğini kokluyor, ona hayatı zehir ediyor. Ahmet akşamları 9.50 gibi geliyor yemek yiyip yatıyor ve televizyon karşısında yorgunluktan sızıyor.
Ahmet ertesi gün kalkıp patlayan kanalizasyona iniyor, çekiç sallıyor, kaslarında yırtılmalar oluyor ama izin alamaz çünkü beslemesi gereken bir domestik ve şişman bir kadın(Tipik dolma sarıcı,anlamsız, kadın programı izleyen kadın) üniversite öğrencisi kızı ve bir de her şeye isyan eden ergen ve düşük zekalı bir kızı var.
Ahmet hayat enerjisini takas ediyor, kendi için değil, hayatı boyunca her gün, her gün ve her gün dışarıda güneşin altında hayvanlar gibi azar işitiyor, haklı olsa dahi ses edemiyor, neden biliyor musunuz? Besleyecek boğazları var çünkü. Patrona siktir çekemiyor çünkü para kesiliği anda felaket doğar. Çünkü kadın 45 yaşına geldiği halde koruma ve yemek bekliyor tıpkı yavru kuş gibi.
Tarih boyunca gelişmiş bir primat olan insanlığın tüm vahşiliğinden sevdiklerini erkekler korumuştur.
Ya savaşta ve iş kazalarında ölenlerin %99 gibi yüksek bir oranda erkekler olduğunu söylersem size? Ya size uçak gemi kazalarında en son erkeklerin tahliye edildiğini söylesem? Pek bir şey ifade etmedi değil mi?
Şimdi şöyle yapalım, gemi kazasında önce erkekleri ve çocukları çıkarıyoruz, sonra da kadınları, çünkü onlar "feda edilebilir". Kadınlar çalışıp erkeği beslemek zorunda değil ama hayır, lütfen, bulaşık yıkamak ve mercimek çorbası pişirmek bir baskıdır.
Hayır, siktir git, herkes hayatta kalmak için iş yapar, kimisi tıkalı bok dolu kanalizasyonlarını açar ve kimisi de ütü yapar.
Ütü yapmak istemeyen kadın iş hayatına girmelidir. Hem evde olup hem iş yapmamak tembelliktir ve tembeller sosyal hakları hak etmez.
Ve eşitlikçiyim hanımefendiler, kadına cinsiyetçilik kötüyse, erkeğe yapılan da kötü.
Ağır işlerde çalışan erkeklerin oranı neredeyse yüzde yüz, kadınlar olarak ordu görevleri ve ölmek zorunda olmak gibi bir zorunluluğa sahip değilsiniz.
İş kazası kurbanları %99.8 erkek, çünkü tarihin ilk evresinde kadın doğuruyor diye korunuyordu, bizi kimse siklemedi, tarih eline mızrak tutuşturulmuş ve kandırılmış genç adamların kanında uzanmaktadır hanımefendiler.
Çukur kazan biziz, siyanür madenciliği yapan biz, lityum çıkaran, kömür söken biziz, hayır sabahın dördünde kimseyi ezmek için çöp toplamıyoruz.
Kadınlar farkında değil ama çalışmıyorlar, yatıp evrak dolduruyorlar, ben eşitlikçiyim hanımlar equal ya da egalit, ne derseniz.
Sizi ciddi ciddi davet ediyorum, gidip kendinizi korumayı öğrenin, sorun çözmeyi öğretin, öğrenin, ampul değiştiremedikten sonra, bilgisayarı formatlamayı bilemedikten sonra, duvar boyamayı, çim biçmeyi, para getirmeyi paylaşmadıktan sonra nerede eşitlik?
İlkel patriarşik sistem beni erkeklik ve yiğitlik üzerinden ölüme gönderiyorken siz hiç yardım etmediniz. Ben şimdi el uzatıyorum, kendinizi geliştirin.
Starbucks Pelinsu'su, Kadıköy sosyalist süprüntüsü, Taksim meydanı ikoncanı kadınları ezin ya da eğitin. Kadın ırkını temsil edenlerin memelerindeki seks objeleştirmesine karşı çıktığınız gibi bizimle durun ve erkeğin para objesi olmasına karşı durun.
Ben sizin cephenizde her daim çarpışacağım, ilkel tacizcilere ve aptallara karşı her zaman sizinleyim ama dürüstçe siz de paraları için erkeklerle birlikte olan tek atımlık orospulara karşı bizim cephemizde kalın.
Erkekten hediye bekleyen kadınlara karşı siperlerimizde olun.
Ve unutmayın sakın biz üretmek zorunda ve yiğitlik bokuna sıkıştırılıp hayatımızı ailemizden uzakta yaşarken kadınlar baskı altında...
Sorun her zamanki gibi egitim saniriz. Kadina ve erkege topluma adim attigindan beri dayitalan bir fikir var. Erkege sen avcisin, kadina da sen avsin fikri asilaniyor. Hal boyle olunca en egitimlisi bile zekasini degil vucudunu kullaniyor erkegi alt etmek icin. Tartisilmaya acik bir konu secmissiniz. Ama duyarli oldugunuz boyle bir konus ectiginizden dahi belli. Sevgiler...
you are a good writer..
Did you used translate?
Do you understand this post?
This post has received a 1.04 % upvote from @drotto thanks to: @banjo.
This post received a 20% vote by @msp-turkey courtesy of @fakire1sadaka from the Minnow Support Project ( @minnowsupport ). Join us in Discord.
Upvoting this comment will help support @minnowsupport.