Herkesin bildiğinden fazlası, Sherlock Holmes

in #tr6 years ago

Doymak bilmez popüler kültür canavarının durmadan yiyip tükettiği ve posasını toplumun bildiği şey olarak çıkardığı çoğu değer gibi, Sherlock Holmes karakteri de yaygın bilinenden fazlasıdır.
Artık kimimize aşırı abartılmış, kahramanlaştırılmış, devleştirilmiş ve gereksizleştirilmiş görünen dedektif, yaratılışında o kadar da Amerikan sineması iticiliğine sahip değildi. “Hm şurada bir suç var, hemen de çözdüm, en zeki benim, şimdi dağılın sizi aptallar” tavrına sahip bir Sherlock Holmes yanlıştır ve Amerikan'dır ve canım Sherlock böyle bir şeye tenezzül dahi etmez.
Bu yazıda Sir Arthur Conan Doyle tarafından bizlere "alın ağzınıza sakız edin" edasıyla verilmediği kesin olan Sherlock Holmes karakterini inceleyeceğiz.

Kısa bir özet
28 yaşındaki genç yazar Arthur Conan Doyle tarafından Strand gazetesine yazılan minik hikayelerde yaşar Sherlock Holmes. Savaş görevinden dönen Doktor John Watson karakteri ile ev arkadaşı olarak Bayan Hudson’ın evinin üst katında maceralarına başlar ve o ünlü adres hayatımıza girer: 221B Baker Sokağı.
Uzun yıllar birlikte o dava senin bu dava benim koştururlar ve hikayeler birbirini kovalarken henüz Sir ünvanını almamış olan Arthur Conan Doyle, muazzam çeşitliliğe sahip hikayeler ile okuyucuyu karaktere bağımlı hale getirir.

beetons.jpg
İlk Sherlock Hikayesinin Yer Aldığı Beeton’s Christmas Annual

1887’de Beeton's Christmas Annual’da yayınlanan Kızıl Dosya isimli hikaye ile hayat bulan Sherlock Holmes, yıllar içerisinde o kadar büyür okuyucuyu o denli sarar ki Conan Doyle 1891’in Kasım ayında annesine “Sherlock Holmes’ü öldürmeyi düşünüyorum” diyerek kendi yarattığı karakterden sıyrılmak isteyecek hale gelir.
Kimilerine göre yazarın bunu yapma sebebi Sherlock yüzünden başka işlerden alıkoyulduğunu düşündüğü, kimilerine göre karakterin yazarın önüne geçtiği düşüncesinden rahatsızlık duyduğu, kimine göre ise yazarın yeni hikaye üretemediğinden ötürü Sherlock kurgusuna bir son vermek istediği idi. Sebebi her ne idi ise, Conan Doyle Sherlock Holmes’u Son Vaka isimli hikayesinde öldürür.

death.jpg
Strand gazetesinden Sherlock Holmes’ün öldüğü sahnenin ilüstrasyonu

Tabi okuyucu durur mu? Bin bir baskı, talep, rica minnet derken, Conan Doyle yine zekice bir hamleyle Sherlock Holmes’u hayata döndürür ve okuyucunun hem Sherlock Holmes’un zekasına hem Conan Doyle’un yaratıcılığına yeniden hayran olmasını sağlayarak Boş Ev hikayesi ile seriye devam eder.
Karakterin, edebi muadillerinden Edgar Allan Poe'nun yarattığı C. Auguste Dupin ile inanılmaz benzerlikleri olduğu için Sherlock Holmes yaratılırken Doyle’un esin kaynaklarından birinin Poe olduğu kaçınılmaz bir gerçektir.
Ancak karakterin yaratıldığı dönemde Edinburgh Üniversitesi’nde profesörlük yapan Joseph Bell’in Sherlock Holmes için gerçek esin kaynağı olduğu bilinmektedir. Doyle ve Bell 1877’de tanışırlar (karakterin yaratılmasından 10 yıl önce) ve Joseph Bell hastalarına teşhis koyarken tıpkı Holmes karakteri gibi üstün tümevarım teknikleri kullanan, bu teknikleri öğrencilerine aktaran başarılı bir hekimdir.

Dileyen okurlar için seyirlik öneriler;
Murder Rooms: The Dark Beginnings of Sherlock Holmes ya da
Dr. Bell and Mr. Doyle – The Dark Beginnings of Sherlock Holmes

Hikayelere göre Sherlock Holmes, 1881 ile 1904 yılları arasında 221B Baker Sokağı adresinde yaşamıştır. Hikayeler tek düze dedektiflik hikayeleri gibi yalın suç ve çözümlerden ibaret yazılmamış, aynı zamanda muazzam bir dönem tasviri olarak tasarlanmıştır. Hikayelerde dönemin Londra’sı, İngiltere’si, Avrupa’sı kısa ve tatlı bilgiler olarak okuyucuya verilir ve okuyucu Viktorya Dönemi’nde yaşıyormuşçasına hikayelerin içerisinde gezinir.
Karakter ve hikayeler pek çok kez sinema ve televizyona uyarlanmıştır.
Şahsi olarak hikayelerde beni en çok etkileyen taraf dönem anlatısındaki güzellik olduğundan, sinema ve televizyondaki modern uyarlamalara yüzümü ekşitirim. İstisna olarak Mark Gatiss, Steven Moffat, Stephen Thompson’ın kaleminden TV’ye uyarlanan son zamanların ünlü dizisi Sherlock, izlerken keyif veren bir uyarlamadır. Ancak dizinin başarısı karakteri Conan Doyle’un Sherlock Holmes’u olarak değil, yeni bir Holmes olarak izletmesinden ve orijinal hikaye ile modern dünya arasında başarılı bir köprü kurmasından kaynaklanır.
Benim gibi düşünen okurlar için en tatlı seyirlik öneri; 1984 ile 1994 arasında ITV Granada tarafından yapımcılığı üstlenilmiş olan Sherlock Holmes dizileridir. Diziler, hikayelerin derlendiği 4 kitabın ismi ile yayınlanmış ve kitaba olan bağlılığı, Jeremy Brett’in muazzam oyunculuğu, dönem tasvirindeki başarısı gibi başlıklarda ciddi bir Sherlock Holmes okuyucusu olan şahsımdan tam not almıştır.
Diziye ulaşmak adına aynı isimle yayınlandığı kitaplar ile arama yapılabilir;
The Adventures of Sherlock Holmes,
The Return of Sherlock Holmes,
The Casebook of Sherlock Holmes,
The Memoirs of Sherlock Holmes.

Jeremy Brett gözümde canlanan Sherlock ve Strand’de çizilen Sherlock ile birebir uyuşan yaşamış tek aktör olabilir. Dönemi aynı anlatıda canlandıran izlerken muazzam keyif aldığım diziyi şiddetle tavsiye ederim.

strand.jpg
Strand Gazetesi’nden orijinal bir illüstrasyon

Zira Strand Gazetesi’nde tasvir edilmiş Sherlock Holmes karakterinin Hollywood’un seçimi olan Robert Downey Jr.’dan ziyade, Jeremy Brett ile vücut bulmasının çok daha yerinde olduğu tartışılmaz bir gerçektir. (Kusura bakma Ironman)

Son olarak Wordsworth Library Collection tarafından yayınlanan “The Complete Stories of Sherlock Holmes” isimli kitap tüm hikayeleri okumak isteyen okurlara şiddetle önerilir. Dağınık çevirilerle tüm serinin ne kadarını okuyabildiğini görmek isteyen okurlar için de faydalıdır. Baştan sona tüm hikayeler, Strand Gazetesi’nden orijinal ilüstrasyonlar ile basılmıştır.

En önemli yan karakterler;
Zeki bürokrat ağabey“Mycroft Holmes”
Ev sahibesi “Bayan Hudson”
Suçun Napoleon’u ezeli düşman “Profesör Moriarty”
Sherlock Holmes’ü alt eden kadın “Irene Adler”
Polis memuru “Lestrade”
Türlü yardımcılar “Sokak çocukları, telgraflar, kitaplar, keman, pipo, sessizlik”

Müşterileri pipo eşliğinde dinler. Pipo içerek düşünür. Keman çalarak zihnini boşaltır.
Tütününü terliklerinde saklar.
Aşırı derecede tütün ve kokain bağımlısıdır.
140 tütün çeşidinin külleri arasındaki farklar gibi çalışmalar yapar ama gereksiz bulduğu hiçbir şeyi öğrenmez. Popüler kültürü yoktur. Ölümcül zehirlerin tamamını bilse de, herkesçe bilinen basit şeylerle ilgili hiçbir fikri olmayabilir.
O’na “biraz” bilgi vererek yardım isteyen herkesi geri çevirir. Çözemeyeceği için değil, karşısındaki ile tamamen açık ve dürüst bir ilişkisi olmadan kendini asla yormaz.
Arı Besleyiciliği’ne ilgi duyar.

“Tüm hayaletler arasında en kötüleri eski aşklarımızın hayaletleridir.”
Sherlock Holmes