Hamburger Felsefesi

in #tr5 years ago
İki insanın daha mutlu olabilmek adına üzülme riskini alması durumuna ilişki denir. Yani her ilişki başlangıcı bir kumar kabul edilebilir. Bir şekilde tanıştığı insanla mutlu olma ihtimali kişiyi cezbeder ve ilişkiye başlanır. Tabi her kumar gibi ilişkiler de riske atacak bir şeyler talep eder. Belki işin eğlencesi buradadır. Ödülü büyük kılan şey belki de budur.

İlişkilerde ya da ilişki denemelerinde işler yolunda gitmeyince kısa süre de olsa akıl sağlığı kaybolabiliyor. O nedenle bir ilişkinin karşılıklı risk olduğunu iyi anlamak gerekir. Bir arkadaşınız "Loto oynuyorum, tutmuyor. Giden paraya çok üzülüyorum." derse ona muhtemelen "e oynama o zaman" dersiniz. Çünkü işin doğasının böyle olduğunun özümsemişsinizdir. İlişkiler de böyledir. Sadece bir taraf kaybedilen parayı daha az umursar ve bu diğer tarafı genelde hırslandırır. İyi gitmeyen işler için iki taraftan da aynı tepkilerin ortaya çıkması beklenir. Oysaki aynı tepkiler ortaya çıkacak olsa muhtemelen işler kötüleşmezdi.

sdasdasdasdasd.jpg

Bir de ne ile karşı karşıya olduğunu bilmeden kendini ilişki içine sokan insanlar vardır. Karşısındaki insan bir şekilde ona çok matah görünür. Çoğu insan yakından bakınca o kadar matah değildir. O yüzden bir süre sonra işler ters gider. Bir rock yıldızı ya da nobel ödüllü bilim insanı da bir süre sonra sizin için x ve y isimli insanlara dönüşecektir. O nedenle yakından bakabildiğin insanı sevebilmek çok daha değerlidir, çok daha kalıcıdır. Çünkü istesek de istemesek de hepimiz yürüyen reklam panolarıyız. En samimi olanımız bile toplum kurallarından nasibini alıp tam olarak olmadığı bir şeyi sunma ihtiyacı hisseder. Panoya bakıp karar verirsek büyük olasılıkla yanılırız.

asdasd.jpg

Artık o heyecanı hissetmiyorum. Merak duygusunu kaybetmemeliydik.... Merak bir duygu mu ondan da emin değilim. İçeriğin yazarı olarak emin olmam gerekirdi. Beklenti bu yöndedir. En azından araştırıp teyit etmem gerekir. Yine de yapmıyorum ve merak bir duygu mu bilmeden kullanıyorum. Diyeceğim o ki; yazdığım onlarca şeyi sevseniz de tek içerikle benden uzaklaşabilirsiniz. Bir anda kafanızda kurduğunuz kadar matah olmadığımı düşünebilirsiniz.

Hadi hesabın arkasındaki insanla tanışalım. Doctor Bishop isminin hissettirdiğini sağlayabiliyor mu? Yoksa burada bilimsel içerikler paylaşan ama 7 senede lisans bitirmeye çalışan biri mi?

Yedi senede okul bitiremeyip bilimsel yazılar paylaşan, kitap okumadan toplumsal eleştiriler yazan, bundan sonra diye başlayan cümlelerini hayatına uygulayamayan Doctor Bishop'ı seviyorsanız, o zaman seviliyorum diyebilirim. Bunların farkında olmadan beni sevdiğinizi söylerseniz fikrinizin değişme olasılığı çok daha yüksektir. Dolayısıyla seviliyorum diyemem. Desem de muhtemelen üzülürüm. Maalesef her hissettiğimiz düşündüğümüz kadar gerçek değildir.

Duygularımızı, kaybolduğumuz bir okyanusa benzetelim. Bu durumda beynimizi atlas kabul etmemiz mümkün mü?

3ef638fd-0f3c-4d31-8081-2cc4b12bcfea.jpg

Fizyonomiye inananlara, hamburgerini bitiremeyenlere ve en yalnızlara selamlar...

doc-son.png

Sort:  

Seviliyorsun vesselam. Sana da selam olsun. Sırf sevildiğini duymak için böyle bir yazı kaleme aldığını anlamadım sanma. Ama şimdi resimlerin kaynaklarını belirtmemişsin diye seni sevmekten vazgeçen milyonlar olacaktır, demedi deme.

İlişki tanımın kusurlu ama çok üşeniyorum kafamdakileri toparlamaya. Kafam çok üşengeç bu aralar. İki insanın sevilme ihtiyaçlarını karşılamak için yaptıkları deneme olabilir bu ilişki. Risk barındırır ama yaşamak zaten tümden riske girmekle başlıyor.

Öyle işte, bişey bişey...

Evet ilişki tanımımda epey eksik var. En başta pek kapsayıcı değil. Sadece birlikteliğe uzanan ikili ilişkilerin başlangıcına yönelik konuştum. Aslında derdim tanımdan ziyade sıfat vermekti. Bu çıktı :) Bir hanımefendi ile üzerine sohbet ettik de o nedenle konuşulan kısmı yazdım.

Sevildiğimi duymak için steemit :) sevgili özgen mizahından hiçbir şey kaybetmemişsin :)

Görseller de bahsi geçen hanımefendiye aitti. Zamanında benimle paylaşmıştı. O nedenle kaynak belirtmedim. Milyonlar önemli yani ihmal etmem milyonları.

Bir gün seninle oturup sohbet edecek olsak, hep diken üzerinde olacağım sanırım. Acaba steemit'e nasıl düşecek bu diyaloglar diye. İfşa olacağım diye çok korkuyorum. Ama şunu anladım, öyle bir sohbet ortamına gelecek olursam, yanımda bazı görseller getirmeliyim.

😜

Ahahahah yok yok ben fotoğraf makinesi getirir iraden dışında görsel çıkartırım senden :) ayrıca şu görüşme işini de yapalım artık

Ayrıca bilmukabele efenim :) siz de seviliyorsunuz :)

İşte beklediğim cevap 👆🌟✌ 😁

Uzun süre sonra buralara dönüp bu yazıyı görünce mutlu oldum :)

Ben arada kafamı boşaltmak için yazıyorum kimse yok diyordum. Sizden yorum gelince ben de epey mutlu oldum :)

kimse yok diye bir şey yok. Sadece herkes burda ;)

Ah Gökhan abi az anmıyorum seni :)

:) Andırmak da güzel tabi :)