Sahi, sen buralara ne zaman geleceksin?

in #tr7 years ago

singapore-2308885_1920.jpg

Öyle değil! Biraz daha geride duracaksın, elin yüzüne yakın olacak. Pahalı saatini kordon bitimine kadar göreceğiz fotoğrafta.
Belki cipinin anahtarı vardır önündeki masada. Ama ne hikmetse fark etmemiş olacaksın kameraya dönük anahtarlığındaki amblemi.
Küllük olacak kenarlarda bir yerde, içinde erken söndürülmüş birkaç sigara...
Gülümseyeceksin boğaz manzaralı lüks kafede adını henüz tam olarak söyleyemediğin o en sevdiğin içeceği yudumlarken. Özel bir gülümseme olacak tabii, senin 'serseri serbest stili'n.
'Harika bir hayatım var.' diyeceksin her fırsatta. 'Çevrem çok geniş!'
Ulaşamadığın hiçbir şey olmayacak. Gelecekle ilgili tek planın emekliliğini geçireceğin beş yüz metrekarelik yazlığın olacak. Çünkü çok yoruldun babadan kalma zenginlikten. Yorar insanı hayalsizlik, haklısın.
Narsistliğini çok az insandan saklayabileceksin. En büyük derdin, pahalı arabanın üstündeki martı pisliği olacak.

bridge-991057_1920.jpg

Sonra bir gün, insanların bazen gökyüzünden aşağı bakmaları gerektiğini fark edeceksin, ayağın taşa değince.
Peçete satan çocukları göreceksin orada, karton toplayan 'adam'ları. Okula gönderilmeyen kızları, yanlış kurallarla kutsallaştırılmış töreyi...
Çocuk gelinleri, sapkın zihniyetlere kurban edilmiş bedenleri...
Savaşı göreceksin oyun çağındaki bir çocuğun gözlerinde. Gülümsemeyi unutmuş insanların olduğunu fark edeceksin. Bayat ekmek için ağlayan bir baba göreceksin,
cenazesini kucağına defneden bir anne.
Eşinin şehadetine tebessüm eden cesur kadınları göreceksin, babasını hiç tanıyamayacak evlatları...
Yerin altının da altında birilerinin olduğunu öğreneceksin; ciğerleri solmuş, ömrü sönmüş.
Şort giydiği için şiddete maruz kalan bir genç kız tanıyacaksın,
haince şehit edilen bir kaymakam.
Müslümanlığı yanlış tanı(nmla)yıp yanlış yaşayan insanlar göreceksin.
Küçücük bedenler, kilitli yangın merdiveninin önünde tutuşmuş... Bunu hayal dahi edemeyeceksin!
Peru'daki utanç duvarının ayırdığı gibi ikiye ayrılacak hayatlar.
Aşağı bakacaksın savaş! Yukarı bakacaksın telaş...
Bu yükü kaldırabilecek mi kaslı bedenin?
Dimdik yürüyebilecek misin hâlâ?
Küçük dağları sen yaratmamıştın değil mi?
Büyüklerine katkın da mı olmadı?
Biliyor musun, çevren gerçekten çok geniş.
Diyecek misin, 'ne çok dünya var!'
Dönecek misin?
Sahi sen buralara ne zaman geleceksin?
Ne kadar daha yaşayacaksın ki, ne zaman geleceksin?

Sort:  

Yazıda betimlenen kişinin kuvvetle muhtemel herhangi bir şey okumaya lı yıllar olmuş olması hele bunu hiç okumayacak olması yazıyı daha da acı kılıyor. harika bir hikaye, şu andan itibaren takipteyim :)

Bunu yazarken bir fotoğraftan esinlendim, bu yazım birkaç yerde yayımlandı. Yüzlerce kişi okudu ama ben sadece fotoğraftaki kişinin gerçekten okumuş olmasını dilerdim. Yorumunuz için çok teşekkür ederim, takipteyim :)