Küçük bir not
‘Yazıp silmek… Her defasında… Her defasında farklı bir kelime ile başlamak hikayeye… Fakat hiçbir zaman o hikayenin ilk satırını dahi bir türlü dolduramamak… Unutulmuş bir demlik… Ateşi süngerine dayanmış bir dal sigara… Beynimin içinde sıraya sokulması gereken binlerce kelime var. Bir türlü sıraya dökemediğim… Ne anlatacağımı dahi bilemezken bir şeyler anlatmaya çabalamak ne türlü bir ruh hastalığıdır acaba? Bir hikayem dahi yokken üstelik! Evet, hikayem yok! Hayal kurmuyorum artık. Onu da bıraktım uzun zaman önce. Geleceğe dair planlarım da yok mesela. Geriye dönüp bakacağım bir mazim de kalmadı. Bir bidon benzin ve bir kibrit çöpü… “Ne saçmalıyor lan bu!” dediğini duyar gibiyim. Acaba karşına oturup, umutlu başlayan ve mutlu sonla biten hayaller mi pazarlamam gerekiyordu? Kusura bakma dostum; tozpembe gözlüklerini birazcık pislemem gerekiyor. Çünkü tanıdığını sandığın ama yıllardır yanında yabancı kaldığın insanlar var. Evet, bunları zamanla öğrenmek sana acı verecek. Kalp dediğimiz ama kan pompalamak dışında her boka karışan o organın kaburganın altında yırtıldığını hissedeceksin mesela. Beynin kafatasına sığmayacak. Kendine küfretmeye başlayacaksın sonra. Gerizekalı yerine konulduğunu yıllar sonra fark ediyorsun çünkü. Düşünsene; senin yanında senin yüzüne gülerken, sen yokken kim bilir ne türlü sözler yükseldi gökyüzüne o gülenin ağzından. Sonra kırılacaksın. Hislerin, duyguların paramparça olacak. Tıpkı cam kırıkları gibi… Sonra hiçbir şey olmamış gibi çıkacak karşına. Kırıklarını beğenmeyip bu sefer o parçaları iyice kırıp toza çevirecek. Sonra tekrar çekip gidecek. Gitmeli. Yürüyüp gitmeli. Hatta siktir olup gitmeli. E, ne olacak sonra? Tıpkı kum misali alacaksın avuçlarına tuzla buz olan hislerini, sonrasında üfleyeceksin denize. Çünkü bir halta yaramayacak onlar artık. Kimseye güvenemeyeceksin. İnanamayacaksın. Hissizleşeceksin artık. Birine değer verdiğini sanacaksın; ama buna sen bile inanamayacaksın. Ömrünün sonuna kadar bu böyle gidecek. Ölene kadar… Ölmek çözüm mü peki? Onun da cevabını vereyim. Ölmek de bir boka yaramıyor. Hissiz de yaşayabiliyor insan. –mış gibi yapmayı öğreniyorsun. “Seviyormuş” gibi, “aşıkmış” gibi, “mutluymuş” gibi… Sen herkes mutlu sanıyorsun değil mi? Herkes mutlu bir ben mutsuzum… Hassiktir lan oradan! Herkes rolüne bürünmüş. Bir çoğu da sevdiğini, aşık olduğunu zanneden gerizekalıdan başka bir şey değil! O yüzden dostum; dürüst olursan ve herkese saf bir şekilde yaklaşırsan kırılırsın. Paramparça olursun. Hatta daha açık konuşayım; sikilirsin ve bunu bilmediğin için yine de sesini çıkarmazsın. Oyunun kuralları basit… Etrafına bak! Ve ayak uydur! Bu yazıyı kim bilir ne zaman okursun, bilmiyorum. O zamana kadar umarım birine değer vermeye kalkmazsın. Son olarak; asla korkma! Kimse senden daha üstün değil ve kimse senden değerli değil. Sen kendi hayatının başrolündesin ve hayatına girenler birer figürandan başka bir şey değil!’
Congratulations @furkankorkmz! You have completed some achievement on Steemit and have been rewarded with new badge(s) :
Award for the number of upvotes received
Click on any badge to view your own Board of Honnor on SteemitBoard.
For more information about SteemitBoard, click here
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word
STOP
By upvoting this notification, you can help all Steemit users. Learn how here!