Kiralık Kitap [Kısa Öykü Yarışması]
Sonbaharın ilk günüydü. Bunaltıcı sıcaklar geride kalmış, sonbahar daha gelmeden müjdesini vermişti soğukların. "Son-ba-har." diye heceledi içinden. Aslında biraz sesli söylediğini kendi sesini duyunca fark etti. Hemen yanında oturan yaşlı teyze de duymuş olmalıydı ki, gülümsedi. Ömrünün sonbaharında olan yaşlı teyze diye düşündü, ve bunu sessiz düşündüğünden emin oldu.
Parkta biraz daha oturduktan sonra sevdiği kitapevine doğru yol almaya başladı. Bu semtteki en iyi kitapçılardan birisiydi orası. Kahve içmek için küçük bir alanı da vardı, kahve kokuları eşliğinde kitap seçmek onu biraz olsun bu dünyadan alıyor başka bir atmosfere taşıyordu. Ayrıca sonbahar kahve eşliğinde kitap okumak demekti onun için. Böyle şeyler Instagram'da popüler olmadan önce de o en çok sonbahar kitap okur, kahve içerdi. Popüler olan şeyleri sevmiyordu. Sırf bu yüzden önceleri sevdiği ama sonradan popüler olduğu için yapmaktan vazgeçtiği şeyler de yok değildi. Lakin kitap okumak onun için vazgeçilmez tutkuların başında geliyordu. Hatta belki de tek tutkusuydu.
Gittiği kitapevinde aynı zamanda ödünç kitap da alınabiliyordu. Bir kaç haftalığına kitabı çok uygun bir meblağa kiralayabiliyordunuz. Buraya gelirken amacı kitap satın almaktı ama okulların yakında açılacağını ve bu sürecin biraz masraflı olacağını düşününce satın almaktan vazgeçip kiralamaya karar verdi. Kiralık kitaplar bölümüne geçti, raflara şöyle bir göz gezdirdi. Bir iki kitabı eline alıp inceledi lakin aradığı içeriği bulamadığı için gözlerini devirip yerine koydu aldıklarını. Üst raflarda gözüne bir şey kestiremeyince alt rafları incelemeye koyuldu. Derken gözüne bir kitap ilişti: Umut Kırıntıları. Yazarını tanımıyordu ama arka kapağı okuyup biraz bilgi sahibi olunca kitabı kiralamaya karar verdi. Hem bu kitap diğer kiralık kitaplar kadar yıpranmamıştı. Sayfaları tertemizdi ve hala yeni kitap kokusunun izlerini taşıyordu. Belki de yeni bağışlanan kitaplardandır, diye düşündü.
Okul açılmadan okuyabildiği kadar kitap okumalıydı. Dersler işin içine girince çok vakti kalmıyordu okumak için. Bu yüzden eve gider gitmez üzerine rahat bir şeyler giyip kahvesini hazırladı. Kitabı alıp balkona çıktı. Başlamak için sabırsızlanıyordu. Tam oturacakken kitap elinden düştü bir anda kitabın içinden çıkan dörde katlanmış bir kağıt ayak ucuna geldi. Aklına ilk gelen şey birisinin bu kağıdı ayraç olarak kullandığıydı ama eğilip kağıdı alınca bir şeyler yazılı olduğunu gördü. Kağıdı açıp açmamak konusunda bir an tereddüt etti. Sıradan bir yemek tarifi de olabileceğini, kitabı verirken içinde unutulmuş olabileceğini düşündü ve kağıdı açtı.
Ama bu ne bir ayraç ne de sıradan bir yemek tarifiydi. Elinde tutmuş olduğu kağıt bir veda mektubuydu.
"Nasıl başlayacağımı inan ben de bilmiyorum. Yazdığım bu satırları umursayıp umursamayacağını da. Endişelerim yok değil, beni anlayamayacağından korkuyorum. Ama tam da şu anda bu korkumun yersiz olduğunu fark ettim. Çünkü sen her şeyi her zaman anlarsın. Anlamadığını iddia ettiğin zamanlarda bile.
Şimdi sana ikimizin de çok iyi bildiği bir gerçeği itiraf edeceğim. İtiraf diyorum çünkü bugüne kadar sanki aramızda gizli bir sözleşme varmışçasına bu konuyu hiç konuşmadık. Kafamda defalarca senine konuşmama rağmen cesaretimi toplayamadım, ağzımı dahi açamadım. Görüşe bakılırsa hala cesur değilim, konuşamadıklarımı yazıyorum.
Seni seviyordum.
Tanıştığımız ilk günden bu yana hep sevdim. O günden bu yana da sen hep görmezden geldin. İlk zamanlar gizlice sevdiğimi, sana bunu belli etmediğimi düşünürdüm. Ama zamanla aslında senin bu gerçeği benden daha iyi bildiğini anladım. Üstelik hiç 'biz' diye bir şey olmamasına rağmen sen bana hep umut verdin. Duruşunla, bakışınla, gülüşünle...
Bir gün beni seveceğini umut ederek yaşadım hep. Günlerce, aylarca ve hatta yıllara bekledim. Beklemeyi bile sevdim. Ya da sevmiştim demeliyim. İçimde beslediğim sevginin beni artık zehirlediğini fark ettiğim ana kadar sevdim.
İkimizin de bildiği bunca şeyi neden yazıyorum? Sana olan sevgimi tükettiğini de biliyorsun nihayetinde. Ama o kadar bencilsin ki bunu bildiğin halde eski günlere dönmek istedin. Eskisi gibi senin etrafında olayım, ne dersen onu yapayım istedin. İşte bu yüzden yazıyorum sana. Yüz yüze bunları konuşacak olsak her zamanki gibi beni susturur, kendi bildiğini konuşurdun. Ve pek tabii gitmeme asla izin vermezdin. Senin iznine ihtiyacım olmadığı halde gidemezdim.
Ama şimdi gidiyorum. Bu cümle sana klişe gelecek biliyorum ama sen bu satırları okuduğunda ben çok uzaklarda olacağım. Uçak biletim hazır, gideceğim yer de kalacağım mekan da..
Daha söyleyecek pek çok şeyim var ama senin bunları zaten bildiğini adım kadar iyi biliyorum. Kendine hiç itiraf etmesen de aslında ne kadar pişman olduğunu. Lakin senin aksine ben hiç pişman değilim. Çünkü artık varlığından değil yokluğundan güç alıyorum.
Lafı daha fazla uzatmadan...
İşte bazen hayat..
Seni sevenlerin kıymetini bilmediğinde şu üç heceyi duyuvermektir: Hoş-ça-kal!"
Elinde mektupla kalakaldı. Kesinlikle böyle bir şey beklemiyordu. Kiralık kitapların arasından ya küçük bir kağıda yazılmış sonra da unutulmuş adresler ya da numaralar çıkardı. Peki mektubun burada ne işi vardı? Mektupta ne bir isim ne de bir adres vardı. Mektup sahibine ulaşmış mıydı yoksa sadece yazıldığı gibi mi kalmıştı?
Kafasındaki sorular diğer soruları doğuruyordu. Kahvesinden bir yudum aldı. Soğumuştu. 'En iyisi' diye düşündü 'Gidip bir kahve daha yapayım.'
Photo by me
Yarışmaya katıldığınız için teşekkür ederim. Emeklerinize sağlık. Tebrikler.
Teşekkürler ;) Böyle bir yarışma için ben teşekkür ederim ;)
Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.
sonbaharın yanına ne de çok yakışıyor kitap ve kahve, bir de çay..🙆♀️
ayrıca tebrik ediyorum:)
Teşekkür ederim ki ;)
Merhaba. Yazınız C² ekibi değerlendirmesi ile @trliste kürasyon kuyruğu tarafından oylanmıştır. Sevgiler.
Teşekkürler ;)
Congratulations @itsmeebrar! You have received a personal award!
1 Year on Steemit
Click on the badge to view your Board of Honor.
Do not miss the last post from @steemitboard: