Yaz Sıcaklıkları Nasıl 10 Derece Azaltılır? Küresel Sıcaklık Neden Artar
Bir önceki yazımda Adana sıcaklarından ve bunun hem vatandaşları hem de turizm sektörünü olumsuz etkilediğinden yakınmıştım. Aslen Adanalı olmasam da 13 yıldır Adana'da yaşayan biri olarak beni de ilgilendiren bir konu bu. Ayrıca ülkeyi de etkileyen bir durum.
Sonuçta 2 milyon 216 bin nüfusa sahip bir büyükşehir. Bu denli kalabalık bir şehirde yaz aylarında hava sıcaklığı yaşamı iyice zorlaştırıyor ve beraberinde eğitim ve iş sektörünün yavaşlamasına bile neden oluyor.
Eğitim sistemini etkilemesi;
Henüz Mayıs ayının başlarında başlayan sıcaklar Haziran ayının ortalarına kadar işlemesi gereken eğitim sistemini Mayıs ortasından sonra işlemez hale getiriyor ve her yıl Adana'daki eğitim dönemi yaklaşık 1 aylık eksik eğitimle bitiriliyor...
"Sınıflarda klima yok mu?" diye sorabilirsiniz ama hem kendi okuduğum yılları, hem de şimdi kardeşlerimin okuduğu durumu örnek verecek olursam çoğu sınıfta ya klima yok, ya arızalı, ya da bilinçli olarak çalıştırılmıyor.
Şehrin merkezi yerlerindeki okullarda durum daha iyidir fakat bu okullar toplam okulların %40'ından fazla değildir. Bunları bilmemin diğer bir sebebi de Adana'daki 30 farklı okulun mimari ve betonarme projelerini oluşturmak amacıyla tek tek gezmiş olmam. Yaz aylarında birçok okulda serinleyecek klima bulmak mümkün değildi (2017 yıl).
Kimisinde de sadece öğretmenler odasında veya belli başlı birkaç sınıfta bulunuyordu sadece.
Tabi bu durum büyükşehir belediyesinin değil, hükümetin elinde olan bir şey...
Sıcaklardan etkilenen diğer bir sektör, turizm sektörü;
Aslında bir önceki yazımda bunu kısa ve net bir şekilde ifade ettim, bu yüzden burda aynı şeyleri söylemekle yazıyı daha da sıkıcı bi hale getirmeyeceğim.
O yüzden durumun nasıl olduğundan ziyade nasıl olması gerektiği üzerine konuşmak daha iyi olacaktır.
Peki sıcakları nasıl azaltabiliriz?
Güneşe pompalı tüfek ile ateş eden vatandaşların yoğun isteği üzerine meydanlara dev klimalar koymak pek işe yaramayacaktır.
Bu klimalar önden soğuk hava üflese de arkadan yaydığı sıcaklık kendi kuyruğunu yakalamaya çalışan kedi örneği gibi olacaktır.
Bu masumane örneğin yerine tabii ki en doğal yöntem olan ağaçlandırma yapılmalı. Her tarafı suyla dolu cennet bir şehirde yaşıyoruz ve ağaçlandırma oranımız gerektiğinden çok daha az.
Ağaçların sıcaklık üzerindeki etkisini şöyle bir örnekle açıklayabilirim.
Ağaçsız alanlarda 50 derece olan hava sıcaklığı, ağaçlık alanlarda 40 dereceye kadar düşüyor. Bu inanılmaz bir etki. Tabi sadece sıcaklığı değil nem oranını da düzene sokuyor ağaçlar.
İnşaatla uğraşmaya çok hevesli bir milletiz. Elimize bir miktar para geçince hemen ya konuta, ya da yol yapımına harcıyoruz. Ama bunu yaparken doğal hayatın düzenine saygı duymayı hiç bilmiyoruz. Her tarafı betonla kaplamamızın küresel ısınmayı da arttırdığını hiç düşünemiyoruz. Sözde misafirperver bir milletiz ama tek misafirperverliğimiz insana karşı -ki o da kısa vadeli-. Hayvanlar, ağaçlar ve diğer bitkiler bu misafirperverlikten nasibini almıyor.
Kısacası işin aslına gelecek olursak, yaptığımız yolları, parkları, bahçeleri daha fazla ağaçla donatmalıyız. Hükümetin ve belediyelerin bu konuda katı kuralları olmalı. Park sayısını arttırmalı, ağaçsız alan bırakmamalıyız.
Ağaç dikmek ve sağlam bir altyapı oluşturmak uzun vadede yol yapmaktan daha az maliyetli. Her seçim döneminde şu asfalt yollar değişip duruyor. Sürekli kanalizasyonlar yetersiz kaldığı için taşıyor. Her seferinde yapılıyor ama geçiştirmelik...
Yağışlar normalin bir miktar üzerine çıktığında her taraf betonla kaplı olduğu için şehir merkezini sel basıyor.
Bunların hepsi yetersiz yeşil alandan kaynaklı. Ağaç dikmek diğer tüm yapılanlar işlerden daha önemsiz ve daha masraflı DEĞİLDİR! Uzun vadede daha sağlıklı ve daha tasarruflu olur. Ama uzun vade kimin umurunda değil mi?
(Mehmet Şükrü Çatıkkaş)
Resim Kaynak : https://golos.io/ru--zhiznx/@dim447/uluchshenie-gorodskoi-sredy-nashimi-silami
Benim de mesleğim inşaat ve mimari dostum. Söylediklerine tamamen katılıyorum, hatta o kadar katılıyorum ki fırsatını bulsam sektörümü değiştirip ağaç ekimi işlerine yönelirim. Çünkü her şeyi para kazanmak uğruna yaptığımız memleketimizde, bu işleri yapan adamlara doğruyu anlatamadığımız gibi bir de kötü oluyoruz.
Fotoğraflar da çok güzelmiş :)
Öyle mi, meslektaş sayılırız o zaman. İnşaat teknikeriyim ben de. Ya da öyle sayılırım. 8 aydır işsiz olunca pek emin olamıyor insan :) İnşaat işi ölü şuan. İş ilanı bile yayınlanmıyor. Haliyle ben de şuan farklı işlere bakmaya başladım.
Bu işi yapan adamlardan bahsedince zaten akan sular durur. Mecazi anlamda değil, baya durur yani, onu da yaparlar para uğruna. Konuk dikerler o suyun aktığı yere :)
Evet resim ağaçlandırma konusunda her şeyi gayet güzel anlatıyor, bu resmi bulmak için 15 dk resim aradım sadece :)
Ben de inşaat teknikerliği okumuştum, sonra mühendislik de okudum. Sanırım sen o konuda daha şanssızdın.
Mesleğimiz çok önemli ama içinde bulunduğumuz devirde tamamen hatalı sistemin kuklası haline geldiğimiz için mesleğimi sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Dünyanın iyiliği adına iş yapan, kendini geliştirmiş bir tane bile insana denk gelmedim henüz sektörde. Öyle bir yer bulursan, bana da haber verirsen sevinirim :)
Bulamadığım için 8 aydır işsizim ya :))
E tabi bir de o var :) O zaman ben de bişi çıkarsa sana haber edeyim :)
Buna hayır diyemem :))
adana kadar olmasa da bizim buralarda da sıcak var. nemle beraber hissedilen 50'yi bulur
Hangi şehir acaba?
rize
Oralar bol yağışlı olur sanırdım. Ama karadenizin hepsi de yağışlı olacak değil sanırım. Karadeniz deyince sürekli dağlık, yeşillik, serinlik ve yağış geliyor aklıma. Allah yardımcınız olsun sizin de o zaman... :)
yağmur yağıyor sürekli ama nem çok fazla. Allah(cc) buralarıda böyle yaratmış. Her şey mükemmel olacak değil ya. Bunada çok şükürler olsun.