TÜRK KAHVESİNİN TARİHİ SERÜVENİ
Kahvenin tarihi oldukça uzun yıllara dayanmaktadır. Fakat bilinenin aksine meşhur olup dünyaya yayıldığı Yemen’de değil Habeşistan bölgesinde keşfedilmiştir. Bir çobanın hayvanlarının kahve bitkisini tükettiklerinde daha enerjik ve hareketli olduklarını fark etmesi, ve bitkiyi kendisinin denemesi ile kahve hikayesinin başladığı rivayet edilir. Şayet doğruysa bu güzel lezzeti sıradan bir çobana borçluyuz. Kendisini kahve hayranı olarak hayırla yad ederim :)
Peki bu lezzetle Türklerin tanışması nasıl olmuş?
Osmanlı döneminde bu tanışma olduğu kesin bilgi olmakla beraber. Bilinen kesin bir hikaye mevcut olmayıp, rivayetler söz konusudur. Bu rivayetlerden bir tanesi ise Halepli Hukm ve Şamlı Şems ile 1554 yılında İstanbul’a getirilmesidir. Diğer rivayete göre de kahve Yemen Valisi tarafından İstanbul’a gönderilmiştir.Hangisi gerçek bilinmesi güç ama bilinen bir doğru var ki oda kahvenin Osmanlı’da bambaşka bir yerinin olduğudur. 1550’li yıllardan itibaren Osmanlıda hızla yayılmış ve çok beğenilmiş olan kahve Osmanlı’nın başköşesine aldığı bir içecek olmuştur, Osmanlı kültürüyle özdeşleşmiştir.Bilindiği gibi genelde bu tarz yiyecek ve içecekler o dönemlerde saray ve saray çevresinde beğenilip yaygınlaştığında yavaş yavaş halka inmekteydi. Kahvenin serüveni de bu şekilde oldu. Tahtakale de açılan ilk kahvehanin ardından kısa süre içinde birçok kahvehane açılmıştır. Avrupa’da o dönemler Müslüman şarabı şeklinde anılan bu içeceğe Türkler yeni bir yorum katmış. Ve meşhur Türk Kahvesi sözünün doğması gerçekleşmiştir. Bu kahvenin özelliği ise incecik öğütülmesinin ardından kömür yahut odun ateşinde pişirilmesidir.
Kahve’nin Avrupaya Yolculuğu
IV. Mehmet döneminde 1683 yılında yaşanmış olan Viyana bozgunu neticesinde Türk orduları yurtlarına dönerken Viyana önlerine kadar getirmiş oldukları çuvallar dolusu kahveyi geri götüremeyip bırakmak durumunda kalır. Henüz daha kahveyi bilmeyen Avrupalılar bunun ne olduğunu çözemez. Yalnız aralarında Türkleri bilen, yıllarca Osmanlı topraklarında casusluk yapmış olan Avusturalya kökenli George Kolschitzki kahveyi görür ve tanır. Bu kahveyi alır ve Viyana’da ilk kez bir kahvehane işletir. Bunun gibi tesadüflerin ardından Türk Kahvesi Avrupa’da da yayılmaya başlar, lezzeti de oldukça sevilir. Ta ki II. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar. Savaşın sonunda İtalya’da espresso makinasının üretilmesi ve yaygınlaşması ile Türk Kahvesi’nin Avrupa’da yaygınlığı azalır. Türk Kahvesi kadar lezzetli midir o tartışılır bizce, ama kendileri bilir :)