Arrival – Geliş: Bir Uzaylı Filminden Fazlası

Senenin beni en çok heyecanlandıran filmi Arrival – Geliş, hikâyesini gelecekte anlatmakla beraber, 2016 yılı için biçilmiş bir kaftan gibi. Tam da Amerika’nın unutulmayacak seçimlerinden birinin ardından gösterime girdi. Ted Chiang’ın 1998 yılında yayınlanan ödüllü romanı Story of Your Life’dan uyarlanan film aslında dil, hayal gücü ve insan ilişkileri ile ilgili derin bilgilere yönelik. Bunun yanı sıra Arrival, şaşırtıcı anları ve görüntüleri sebebiyle bazıları tarafından adeta bir sanat eseri olarak nitelendirilmesi bakımından belki de senenin en iyi filmlerinden biri. Dr. Louise Banks (Amy Adams) dilbilim uzmanıdır, boşanmıştır ve daha da kötüsü, üstesinden gelmeye çalıştığı çok büyük bir kayıp yaşamıştır. Hayatında işinden başka tutunacak bir dalı yoktur. Bu arada dünya tarihinde görülmemiş bir olay yaşanmaktadır. 12 uzaylı gemisi farklı noktalara iniş yapmıştır.

Ordu, gelen uzaylılarla iletişime geçebilmek için Banks’ın yardımına ihtiyaç duyar. Teorik fizikçi Ian Donnelly (Jeremy Renner) ile birlikte en yakın uzay gemisinin indiği Montana’ya götürülürler. Gemiler herhangi bir gaz salınımı veya atık emaresi göstermemektedir. Büyük bir panik başlar, insanlar yiyecek stoklamaya çalışır, şiddet olayları görülür.

Uzaylı Krizi olarak adlandırılan bu olaylar uluslararası çapta olağanüstü hal uygulamasına yol açar. Ordu ve CIA yetkilileri çabucak cevap edinmek istedikçe, Louise acele edilmemesi gerektiğini söylemektedir. Kendi kızı Hanna’nın sözel gelişimini hatırlamaya başlar. Kızını hatırlamak O’na acı vermekle birlikte uzaylılarla iletişim kurmanın yollarını da aydınlatacaktır. Spielberg, Üçüncü Cinsle Yakın İlişkiler filminde beş notalı müzikal cümlelerle uzaylılarla iletişim kurulması üzerinde durmuştu. Arrival yönetmeni Villeneuve bu konuya daha farklı bir çözüm getirmiş. Müzik, el sallama veya matematikle konuşma yok. Ian’ın da yardımıyla, Louise uzaylılara basit İngilizce öğretmeyi dener. Böylece neden geldiklerini öğrenebilecektir. Ama uzaylıların yazılı cevapları çok karışıktır. Dairesel semboller birbiriyle ilintilidir. Sonunda uzaylılar, “silah önerisi” manasına gelebilecek bir mesaj üretirler ve bu durum dünya yönetimlerince tehdit olarak algılanır.