Westworld Dizisi ve Düşündürdükleri
Westworl dizisi bir çok otorite tarafından yılın en iyisi olarak gösterilmeye başlandığında benim de radarıma girmiş oldu. Bu yazıda size tabi ki spoiler vermeden elimden geldiğince kendi ilk izlenimleri aktaracağım dizi hakkında. Öncelikle Amerika’nın HBO kanalı çıkışlı olması ve ardından gelen yorumlar diziyi oldukça yüksek beklentilerle açmama sebep oldu. Hali hazırda 1975 yapımı filmini izlediysem de bunun günümüze özellikle dizi olarak nasıl uyarlanacağını merak etmiştim.
1975 yapımı olan filmin afişi böyleydi. O zaman için çığır açıcı bir etki yarattığı kadar birçokları tarafından Matrix benzeri birçok bilim kurguya da fikir babalığı ettiğini söylenmektedir. HBO uyarlaması ise bu plana sadık şekilde oldukça etkili bir bölümle başladı ve aynı şekilde ilerlemeye de devam ediyor. Bilim kurgu deyince ilk akla gelen siberpunk yani robotlar(makineler) insanlara karşı durumu Westworld de oldukça iyi işlenmiş durumda. Yine de bu kadar basit olmadığını konusunun işlenişinde ve diyalogların vuruculuğunda göstermekte.
2016 yapımlı dizi serisinin ise afişi böyle. Hangisinin daha iyi olduğu tamamen size kalmış. Ama bana göre birbirini takip eden ve çok iyi işlenmiş kurgular bütününe sahip bir şekilde ilerliyor. İlk bölümleri izlemeye başladığımda bir distopik diziden öte sağlam bir felsefi alt metni olan bir yapımla karşılaştım. Robot insan karşıtlığından öte iç içe geçmiş bir halde birbirlerine olan müdahaleleri ve şekillendirmeleri ise gelecek için merak uyandırıcı bir halde. Özellikle günümüzün teknolojik açıdan en çok ilgi gören gelişmelerinin sanal zeka ve robotik sistemler olduğunu düşünürsek elbette ki insan içinde geleceğini robotlardan bağımsız düşünmek zorlaşıyor. Dizinin kazandırdığı bir diğer faktör ise sürekli bir şüphe halinde bırakması izleyiciyi, tam olarak bir gerçeklik algısının kurulamadığı ve bilinçlilik ile bilinçdışılılık arasında ki duvarların yıkıldığı bir konuma getiriyor sizi. Tüm bunların dışında çağımızın en önemli distopik kitaplarından olan “Cesur Yeni Dünya” ile ilgili yaptığı göndermeler ve ara ara da olsa dönemlerinin en önemli bilim insanlarına (Freud gibi) verdiği selamlar diziyi oldukça cazip kılıyor.