Dünyanın En Güzel Aybükesi

Siz dünyanın en güzel Aybükesini hiç tanıdınız mı? Hiç onunla aynı dört duvarın içinde nefes aldınız mı? Aynı masada yemek yiyip, aynı yatakta uyudunuz mu? Aynı filmi izlediniz mi? Mesela tam on üç kere ‘Leon’ filmini izlediniz mi? Tek başınıza veya başkasıyla değil. Dünyanın en güzel Aybükesi ile izlediniz mi? Hayır! Tüm sorularımın cevabı kocaman bir hayır! Tanıyamazsınız dünyanın en güzel Aybükesini! Yapamazsınız onunla hiç bir şey. Ben o hakkı size tanımıyorum ve siz onu hiç hak etmiyorsunuz!

Bugün hiç olmadığı kadar sessizdi. Banyoya girdiğimde su dolu küvetin içinde gözlerini tavana dikmiş uzanıyordu. Bornozunu alıp yanına gittim ve bir süre çıkmasını bekledim. Hiç oralı olmadı ve kazanan yine o oldu. Gülümsedim ve bornozu yere bıraktım. Daha sonra yanına gidip onu küvetten çıkarttım ve bornoza sardım. Vücudunda nem kalmayacak şekilde kuruladım. Uzun saçlarının duş aldıktan sonra hep ıslak kalmasını ister. O yüzden ben de ıslak bıraktım. Pijamalarını da giydirdikten sonra salondaki siyah deri koltuğumuza yatırdım. Gülümsüyordu. Her zamankinden daha sessiz bir şekilde gülümsüyordu. O kadar güzel duruyor ki karşımda, beni kendine her gün yeniden aşık ediyordu. Dikkatli bakın, koltuğun üzerinde görmüyor musunuz onu? Ne kadar güzel değil mi? Bok görürsünüz! Ben o hakkı size tanımıyorum ve siz onu hiç hak etmiyorsunuz!

“Aç mısın?” dedim, cevap vermedi. Dönüp gittim mutfağa ve buzdolabını açtım. Dün akşam yaptığı ‘Zeytinyağlı Taze Fasulye’ vardı. Dolaptan çıkartıp tepsinin içine servis hazırladım. Yemeklerin yanında asla içecek içmez. Su ve bira dışında neredeyse hiç içecek içmez. Yanına doğru gelip dizimi kırarak yere oturdum. Önce yüzünün önüne düşün sağlarını sol elimle arkaya attım ve daha sonra çatalı ağzına götürdüm. Açmadı ağzını. Bu sefer çok kızmıştım. “Ne oldu sana Aybüke?” dedim, cevap vermedi. Sessiz kalmayı asla sevmezdi. Her zaman anlatacakları olurdu. Artık yok, kalmamış bir tutam cümlesi. Ölmüş dünyanın en güzel Aybükesi. Bakın orada nefes almadan duruyor. Dikkatli bakın. Ya da bakmayın. Ben o hakkı size tanımıyorum ve siz onu hiç hak etmiyorsunuz!