Standart

Read this on Hive:
https://hive.blog/tr/@steinhammer/standart

Yağmurun hemen sorasında, camdan apartmanın yanı boyunca uzanan yoldan geçen arabalara bakarken, arkada televizyondan gelen seslere anlam vermeye çalışıyordu.

Ara ara gözleri dalıyordu. Fondan gelen sesler zaman zaman anlamsız notalara bürünürken, güneş ufuktan belirmeye başlayan dağlar arasından kendini göstermeye başlamıştı bile. Sıcak bir Haziran günüydü, yağmurla beraber hava biraz serinlemiş, rüzgar oturduğu koltuğu sağ tarafından eserek kolunu okşuyordu.

"Bugün de diğer günler gibi..." diye başlayan cümleye kulak verdi bir an.

• "Standart bir durum bu. Normal bir şey. Endişelenmenize gerek yok. Sadece standart bir kontrol. Yarın tekrar deneyeceğiz..."

Gözlerini kapatarak yavaşça kafasını sağa sola salladıktan sonra tekrardan dışarıya döndü. Hava gelmesi için pencerenin alt kısmını açmıştı. alt tarafı telle çevrili pencereden yağmuru görmek daha rahat oluyordu. Ara ara oluşan televizyondaki sessizlik yağmurun sesini eve davet ediyor, tek başına oturduğu odada olabildiğince az hareket etmeye çalışıyordu. Ne kadar zamanı kaldığını hesaplamaya çalışırken televizyona verdi kulağını tekrardan.

• "11 dakika içerisinde kimyasal dağıtımına başlıyoruz. Lütfen camlarınızı kapatın."

Camı kapattıktan sonra ayağa kalktı. Bir kitap almak için kütüphanesine ilerledi. Özenle dizdiği kitapları üzerinde parmaklarını gezdirirken, dragon heykeli üzerindeki birikmiş tozlardan rahatsız oldu fakat yarın ne olacağı belli değilken, tozdan rahatsız olmasının anlamsızlığı zoruna da gitmişti.

Kaynak: Pexels

"Başlangıç" adlı kitabı aldı eline. hızlıca kitabın ilk birkaç sayfasını atladı ve okumaya başladı.

Bölüm I:

"Yaşam ucuz, hayat pahalı..."