Maddi ve Manevi Kalp – Kibirli OlmasteemCreated with Sketch.

in #tr7 years ago

3- KİBİRLİ OLMA

7f1114da-db6f-4d4b-ac56-e6c163675013.jpg

Bir önceki yazımızda ki konuyu hatırlamak gerekirse… Hırslı olma konusuna değinmiştik Allah’ın izni ile kalbin bu manevi hastalığına işaret etmeye ve tedavi yöntemlerine işaret etmeye çalışmıştık.
Peki, Kaldığımız yerden devam edelim. Toplumumuzda en çok bulunan kalp hastalıklarından üçüncüsüne…
Evet, İnsanoğlunun bir diğer kalbi ve manevi hastalığı ayrıca toplumumuzda yoğun bir şekilde görmüş olduğumuz bu hastalık kibir ismi şeklinde bir kavram kazanmıştır. Bu hastalık insanın kalbinde ve onun batında yer eder ama bu hastalığın belirtisi ve eseri dışarıya yansır. Bu hastalık öyle büyük bir hastalıktır ki hasta sahibini kendisinin her şeyden büyük ve yüce oluğunu zannettirir. Kendisi de bu hastalığa öyle bir şekilde bağışıklık kazanır ki hasta olduğunun farkında bile olmaz ve bu hastalık nasıl gösterir kendini dersek eğer bunun teşhisi kolaydır aslında bu şekil insanlar etrafına kibirli, büyüklük taslama ve herkesi kendinden küçük görme ve diğer insanları bir alt kademede görme şeklinde kendini gösterir. Bu hastalığa yakalanan birisi bencil, egoist ve kendini beğenmiştir.
Aslında kibir detaylı olarak incelemek istenirse arkadaşlar, kibrin dereceleri şeklinde bu konu detaylı olarak inceleyebiliriz. Peki, Kibrin Dereceleri nedir?

  1. İnsan haddi çok çok aşarak bu hastalık yüzünden öyle bir hal alır ki Allah’u Teâlâ’ya karşı bile kibirlenebilmektedir. Mesela Allah’u Teâlâ’nın emir ve yasaklarını göz ardı edebilmekte…
  2. İnsan yine haddi aşarak bu hastalık yüzünden yüce ve değerli insanlara karşı yani Enbiyalar, resuller ve evliyalar karşısında kibirlenebilmektedir…
  3. Allah Teâlâ’nın yaratmış olduğu mahlûkatları karşısında da insan kibirlenebilmektedir.

Kısacası arkadaşlar bu hastalık öyle büyük bir hastalıktır ki maddi hastalıklarımızın tedavisini düşündüğümüz gibi bu manevi hastalığında tedavisi için bir hayli çaba göstermeli ve gayret sarf etmeliyiz. Yok, bu hastalığı tedavi etmezsek hem yanar hem de yakarız.

Böylesine büyük hastalıkla karşı karşıyaysak tedavisi şudur: inşan önceden bir hiçti yoktan var oldu ve yine yok olacak hadislerimizde gelen bilgilere göre şöyle buyuruluyor: insanoğlu başı bir damla pis su ve sonu ise leştir. Eğer insan bunun bilincinde olursa asla başkalarına karşı büyüklenmez ve kibirlenmez.
Şöyle yazımıza ve konumuzu sonuca bağlayalım yani anlaşılan şu ki kibir cehaletten ve bilgisizlikten kaynaklanmaktadır. Her kimin cehaleti ve bilgisizliği fazlaysa kibri de bir o kadar fazladır. Aynı zamanda kimin ilmi ve bilgisi fazlaysa kibirden uzak mütevazı ve alçak gönüllüdür.,

SİZLERDEN GELECEK OLAN YORUMLAR BENIM UFKUMU AÇAÇAK VE DÜŞÜNCELERİMİN DEĞİŞMESİNDE KATKI PAYI SAĞLAYACAKTIR…

Daha önceki yazılarımızın okunması halinde bu konumuzda gayet net bir şekilde anlaşılır ve faydalı olacaktır. Zira konular bir zincir misali birbirine bağlıdır.

Sort:  

Gerçekten çok önemli ve çok değerli konular toplum olarak böyle yazılara çok ihtiyacımız var