Istanbul
Birden kapandı birbiri ardınca perdeler…
Kandilli, Göksu, Kanlıca, İstinye nerdeler?
Som zümrüt ortasında, muzaffer, akıp giden
Firûze nehri nerde? Bugün saklıdır, neden?
Benzetmek olmasın sana dünyada bir yeri;
Eylül sonunda böyledir İsviçre gölleri.
Bir devri lanetiyle boğan şâirin “Sis”i.
Vicdan ve ruh elemlerinin en zehirlisi.
Hülyâma bir ezâ gibi aksetti bir daha;
-Örtün! müebbeden uyu! ey şehr! -O bedduâ…
Hayır bu hal uzun süremez, sen yakındasın;
Hâlâ dağılmayan bu sisin arkasındasın.
-Yahya Kemal Beyatlı