Hasan Öğretmen 4 - 3 Eylül 1867

in #tr6 years ago


Kaynak

3 Eylül 1967
Cuma

Sabah ezanı ile uyandım. Dün yaşananlardan sonra heyecanım çok yüksekti. İçim içime sığmıyordu. Bir an önce işe koyulmak ve köy için okul inşasına başlamak istiyordum. Aklımda birçok şey dolanıyor ve sürekli yapacağımız okulla ilgili şeyler düşünüyordum. Kapısı, çatısı, pencereleri, boyası. Heyecandan sürekli köy adasının içinde bir ileri bir geri gezindim. Baktım olacak gibi değil attım kendimi dışarı. Köy çeşmesi köy odasına yakın bir yerde. Yüz adım var yok. Koştum çeşmeye elimi yüzümü güzelce yıkadım. Çeşme 1943 yılında yapılmış köye. Dönemin muhtarı çok uğraşmış o çeşme için. Üzerinde Köy hizmetlerinin köyümüze armağanıdır yazıyor. Köye çeşme yapan devlet okul niye yapmıyor?

Baktım bir genç iniyor tepedeki evin oradan. Elinde iki adet güğüm var. Belli ki köy odası ocağının bu gün ki bekçisi bu genç. Çeşmeye su doldurmaya geliyor. Yanıma yaklaştı selam verdi.

“Beyim sen yeni öğretmen misin?” dedi

Kuru kara bir çocuktu aslında. 12 yaşında ha var ha yok. Ama o kadar zayıftı ki. Elindeki güğümler dolu olsa nasıl taşıyacak diye düşündüm. Gözleri çökük, ten rengi karaydı. Ama konuşması gür mü gür.

“Evet. Ben yeni öğretmenim” dedim.

“Eskisi hiç olmadı ki beyim” dedi.

Şaşırdım önce. Sert bir tavırla konuşuyordu çünkü. Biraz alındım. Sonra alınganlık göstermenin lüzumu yok diyerek sordum.

“Sen bu gün odaya mı bakacaksın?”

“Evet. Bu gün oda benden sorulur. Çayımı içmek sana da nasip oldu desene” dedi.

Garip bir tavrı vardı ama iyiydi belli. Konuşurken sert konuşuyor ama tebessüm edişinden şakalaştığı belli. Yardım etmek için güğümlerden birini aldım. Odaya giderken götüreyim diye. Yolda sohbetimiz devam etti. Adı Mustafa’ymış. Mustafa deyince hangi Mustafa dememi beklemedi bile.

“Gök boncuğun Mustafa” dedi.

Babasının gözleri gök gibi maviymiş. Gözlerinin renginden ona gök boncuk derlermiş. Asıl adı Yaşar’mış. Dün odada konuşulurken görmüştüm aslında. Gök mavisi gözleri olan bir adam. Ama hiç konuşmadı, sessiz sedasız oturmuştu orada. Odaya geldik. Mustafa hemen ocağı yakmaya koyuldu. Bir yandan da benimle sohbet ediyordu.

“Babam söyledi okul yapacakmışsınız” dedi.

“Evet, okul yapacağız. Allah nasip ederse. Sen okula gidiyor musun?” dedim.

“Giderim beyim. İnşallah köyümüze bir okul yapılırsa daha iyi olacak” dedi.

Mustafa garip bir çocuktu. Gerçi bu köye geldim geleli, her gördüğüm adam bir garip ama Mustafa çok farklı. Konuşmasından, hareketlerinden, attığı adımdan belli zeki olduğu. Cesur, girişken, ahlaklı ve seviyeli. Konuşurken lafını esirgemiyor ama nerede duracağını da iyi biliyor. Severim böyle çocukları ben. Bu yüzden kesmedim muhabbeti. Okulla ilgili kafamda tonla şey dolanıyor ya. Sordum Mustafa’ya.

“Sen nasıl bir okul istersin Mustafa?”

“Bilmem ki beyim. Sıradan bir köy okulu işte. Hem ben ne anlarım” dedi.

“Öyle deme Mustafa, anlat. Şimdi gittiğin okul nasıl?” dedim.

“Ne deyim beyim. Sıradan bir köy okulu işte. Kerpiç duvar, toprak dam, iki göz pencere hepsi bu” dedi.

“Seviyor musun? Gittiğin okulu” dedim.

“Okulu değil okumayı seviyorum beyim” dedi.

Konuş be Mustafa dök içini diyordum kendi içimden. Sanki içimi okudu. Uzun uzun anlattı. Uzun yollar yürüyüp başka köylerdeki okullara gitmek çok sıkmış canını. Babasına sormuş niye okulumuz yok diye. Bizde böyle okuduk oğlum demiş. İsyanı var kurulu düzene belli. Okuyup öğrenmen olmak istediğini söyledi.

“Öğretmen olup bu köye gelecektim. Okul yapacaktım beyim. Ama sen benden önce davrandın” dedi.

Mustafa gibi iki üç çocuk daha olsa kurtulurdu bu köy. Mustafa gibi iki üç çocuk olsa, öğretmende çıkar doktorda. Öyle sevindim ki seni tanıdığıma. Senin gibi çocukların öğretmeni olmak heyecan verdi bana. Sohbet devam ettikçe başka başka şeyler öğrendim hakkında. Hayalleri, istekleri, yaşadığı hayattan beklentileri olan bir çocuktu. Daha on iki yaşında bir çocuk. Ama umudu olan, geleceğe bakmayı bilen bir çocuk.

Sohbet ilerledikçe ilerledi. Sonra ben en başta soruduğum ve cevabını tam alamadığım soruya döndüm.

“Sen nasıl bir okul istersin Mustafa?” dedim

“Sen okulu nereye yapacaksın beyim?” dedi.

“Nasıl nereye? Bu köye yapacağız ya” dedim.

“Anladım beyim, anladım da köyün neresine yapacaksın. Okulu yapman için arsa lazım. Bu köyün içinde devlete ait yer yok ki. Her yer tarla. Kim sana tarlasını verecek ki sen okul yapasın?” dedi.

Şaşırdım biraz. Sonra düşünmeye başladım. Dün köy odasında konuşulurken herkes çok hevesliydi. Muhtar elbet bulur bir çaresini. Okulun nereye yapılacağınıda ben düşünecek değilim ya. Ama öyle değil. Ben düşünmeliyim her şeyi. Ben öğretmenim. Okulda, öğrencide benden sorulur.

“Muhtar köylü ile konuştu Mustafa. Bu gün Cuma namazında belli olacak inşallah” dedim.

Dedim ama ben bile konuşurken inanmıyordum sözlerime. Doğru ya. Kim niye versin tarlasını durduk yere.

“Sen Cumadan önce Şerif’in Mehmet’e Git beyim. Derdini anlat. O arkanda durmazsa kimse arkanda durmaz. O zaman okulu da unut öğrenciyi de” dedi.

Şerif’in Mehmet. Tekin’in babası. Gitmeli miydim? Yanına. Anlatmalı mıydım? Derdimi bilemedim. Muhtar halledeceğiz demişti aslında. Vardır bir düşündüğü. Ama ya Mustafa’nın dediği gibi kimse vermezse okula bir yer. Okul tarlalardan ötede, köyden uzak bir devlet arazisinde mi olacak? Düşünmenin de beklemenin de anlamsız olduğu bir ana geldim. İkinci bir planım olsa iyi olur diye düşündüm ve

“Söyle Mustafa. Nerede bu Şerif’in Mehmet’in evi” dedim.

Posted using Partiko Android

Sort:  

Thank you so much for being an awesome Partiko user! You have received a 9.38% upvote from us for your 1695 Partiko Points! Together, let's change the world!

Thank you so much for being an awesome Partiko user! We have just given you a free upvote!

The more Partiko Points you have, the more likely you will get a free upvote from us! You can earn 30 Partiko Points for each post made using Partiko, and you can make 10 Points per comment.

One easy way to earn Partiko Point fast is to look at posts under the #introduceyourself tag and welcome new Steem users by commenting under their posts using Partiko!

If you have questions, don't feel hesitant to reach out to us by sending us a Partiko Message, or leaving a comment under our post!

You got a 32.89% upvote from @whalepromobot courtesy of @yusufyusuf!

You got a 22.16% upvote from @redlambo courtesy of @yusufyusuf! Make sure to use tag #redlambo to be considered for the curation post!

You got a 13.63% upvote from @minnowvotes courtesy of @yusufyusuf!