Android Oyunları İncelemesi 3 (Power Up 100%)
Önceki iki yazımda paylaştıklarımın aksine bu bölümdeki oyunlar pek sevimli değil. Ama hikaye ve müzikler benim için önemli, ben siyah severim diyorsanız bu yazı sizin için.
Sevimli görseller kadar mizahi yönü güçlü oyunları da seviyorum. Bunlardan biri You. Me. Hell. İki karakterle oynayabildiğimiz interaktif bir hikayesi var. Etraftaki nesnelere tıklıyoruz, seçenekleri değerlendiriyoruz. Hikaye akıl almaz yerlere gidiyor. Eğlenceli ve müziği çok güzel.Yapımcı şarkıları kendisi söylemiş, bu da ilginç ayrıntı. Oyunun ikincisi You. Me. Heaven. aynı tarzda, birinciyi sevenler için devamının olması mutluluk verici tabi ki. Gerçek üstü, kara mizah severlere kesinlikle öneririm. Çizimler South Park’ı anımsatacaktır. Ayrıca oyunun yaş sınırı gerektirdiğini de söylemeden geçmeyeyim.
Karanlık teması olan, güzel müzikli oyunları seven var mı? Bu tarzda, hikayesi olan kısa bir oyun The End Of The World. Oyun oynamak değil de hikaye dinlemek istediğinizde açıp görselliğin tadını çıkarabilirsiniz. Romantik oyun severlere öneririm ancak sevgilinizden yeni ayrıldıysanız bu oyun bekleyebilir.
The Same World, güzel müzikleri ve romantik temasıyla ilginç bulduğum bir bulmaca oyunu. Sevenleri bir araya getirmeye çalışıyoruz. Bunun için parmağımızla yuvarlakların üzerinden geçip tüm yuvarlakları siyah ya da beyaz yapmaya çalışıyoruz. Geceyle gündüzün aşkının hikayesini dinlerken rahatlatıcı müzikler eşliğinde bulmacaları çözüyoruz.
That Level Again, seri olan bu oyun siyah beyaz çizimi ve depresif karakteriyle benim çok hoşuma giden bir bulmaca oyunu. Platformda ilerleme oyunu olduğu için karakterimizi ekranın sağ ve soluna dokunarak hareket ettiriyoruz. Fakat bir problem var. Bölümü geçtik ama yine aynı bölümde miyiz?
BadLand, Macera-aksiyon türünde, ödüllü ve ücretsiz bir oyun. Muhteşem görselliğine eşlik eden huzur verici müziğiyle çok beğeniyorum. Siyah toz tavşanı gibi bir karakterimiz var, sağa sola çarpmadan uçuruyoruz. Etrafta ondan daha küçük minnoşlar var bunları toplayıp peşimize takıyoruz. Bölümün sonuna çok sayıda minnoşla varmaya çalışıyoruz. Bazen bazı minnoşları stratejik olarak feda ederek bölümü geçmek zorundayız. Zalim bir oyun evet… Bu oyunun oynanışı flappybird gibi ama daha kolay. Ben becerdiysem 10 yaşında bir çocuk rahatlıkla oynar yine de bir yerden sonra zorlaşıyor. Türündeki oyunlardan çoklu oyuncu seçeneğiyle sıyrılıyor. Dört kişiye kadar birlikte oynanabiliyor. Bitirip daha çok bölüm isteyenler içinse BadLand2 hazır bekliyor.
İgnatius, macera oyunudur. Hikayesi ve siyah beyaz yoğunluklu temasıyla çok hoş bir oyun. Platformda ilerlerken bulmacaları çözmeniz gerekiyor. That Level Again tarzında fakat bu sefer bölümü gerçekten geçebiliyoruz :D Vintage, steampunk, art deco sevenler buraya! Gerçek üstü atmosferi ve müzikleriyle oyunu seveceğinizi düşünüyorum.
The Trip, henüz oynadığım bu oyun hakkında en sevdiğim çizimleri oldu sanırım. Ufak bir araba hızla ilerliyor. Önüne çıkan nesnelerin üzerinden atlayabilmek için ekrana dokunuyoruz. Küçük kristaller düşüyor gökten. Meth kristallerini andıran bu kristalleri toplayınca arabamız kanat gibi özel güçler kazanıyor. Renkli şemsiyeyi alırsanız etrafra gözler görmeye başlayacaksınız. Bir minibüsle seyahat eden hippilerin halojen madde kullanıp kaza yaptığı çağrışımını verdi nedense :D Bunu düşünen ben olamam. Araştıracağım.Fazlasıyla gerçek üstü bireysel bir yarış oyunu. Müziği de oldukça hoş.
Oyun değil ama oyunumsu uygulamaların bir arada olduğu Biophilia müzik severlere önerim. Bu oyun Björk tarafından hazırlanmış desem yeterli olur sanırım.
Bugüne kadar oynadığım ve aklımda yer eden oyunları tanıtmaya çalıştım. Yeni oyunlar oldukça devamı da gelebilir bu yazının. O yüzden burada bitiriyorum. Keyifle oynamanız dileğiyle.
I follow you to expand the non-English speaking community.
So I want you to be my friend and to vote for your good writing.
Let 's do it for our steemit development.