Günde 14-15 saat, çift mesai Steem ile uğraştığım halde, Steemit'te sevdiğim yazıları okuyamamaktan hayıflanıyordum.
Neyse ki artık koyu ekranda kod yazmak yerine açık ekranda blog okuma imkanım biraz daha fazla olacak.
Ne yalan söylim, suya yazılmış yazıları da abuk bir kuşun sözlerini de edebiyat ya da bilim kurgu yazılarını da.. .. bi hayli özlemişim.
--
Söylenecek çok şeyi bir kelimeye sığdırmışlar da adını adını -neyse- koymuşlar sanki. :)
Neyse kelimesi için TDK bu tanımı koysun sözlüğe ;)
--
Daha bir kaç saat önce,
"sanki intikam almak istercesine hırçınca dalgalanan dertli Karadeniz'in koyu turkuaza kontrast oluşturmak için çırpınan beyaz köpüklerine bakıp derin düşüncelere dalmıştı"
şeklinde betimlemeler içeren romanların pek ala zaman kaybı olabileceğini konuşmuştuk yeğenimle.
-* Yeri geldiğinde bir değil bir kaç betimleme kombini yap tamam. Ama düşünceye dalan bir adamı anlatmak için, adam yerine uzun uzadıya Karadenizi betimlemene gerek yok be kardeşim.*
demiştim.
Bu yazı ilaç gibi geldi. Her şey o kadar dozundaki. Hırpalayan o yazılara inat, salıncakta keyif yapar gibi oluyor insan ;)
ben de özledim birçok şeyi..
döndüğüne de çok sevindim :)
eklesin valla:) yetkisiz yetkililere sesleniyorum🙆♀️
bu sözler bana da o keyfi yaşıyormuş gibi hissettirdi, çok teşekkür ederim 🙏🌾