Yol hikâyesi #2 | Tunceli

in #tr5 years ago

İçimden kalem tükenene ve defter sayfasının sonuna gelip, parmaklarım uyuşana dek yazmak anlatmak geçiyor; ama ne zaman bomboş sayfayla göz göze gelsem bu isteğim bir anda sönüyordu. Bu şekilde günler geçip gitti ve sanki zaman durmuş, akreple yelkovan birbirinden habersizce asılı kalmış gibiydi..

Sevdiğim ve değer verdiğim arkadaşlarımın hayatından sessizce uzaklaşırken ardıma dönüp baktığımda, belki de sadece güzel anıları ceplerime doldurup gittiğimi düşünsem de sararmış tarlalarda yürüdükten sonra paçalarınıza yapışan pıtıraklar misâli, hatırlamak istemediklerimi de yanımda götürdüğümü nereden bilebilirdim ki?

Söylenecek çok şeyi bir kelimeye sığdırmışlar da adını -neyse- koymuşlar sanki. :) Ağızdan çıktığı anda azıcık da olsa rahatlattığı yadsınamaz. 🤷‍♀️
O yüzden neyse diyorum ve bundan birkaç hafta önceki çıktığım yolculuktan bahsetmek istiyorum. Zaten yoldayken gönlümden geçenleri kaleme alarak paylaşmıştım. Biraz da fotoğraflarla detaylandırırsam, adeta kelimelere sarılmış albüm tadında olacağı fikri beni cezbediyor. Umarım bu hâl bir seriye dönüşebilir.

Mutlu İnsanlar Şehri Tunceli

Geçit Töreni / 2019 Dünya Rafting Şampiyonası

Neden böyle bir başlık seçtim ben de bilemiyorum. Kilometrelerce uzaktayken önyargılı olduğum bir yerdi benim için. Sanki 'Sen benim kim olduğumu biliyor musun?' sözünden sonra haritada parmakla gösterilip sürgün edilenlerin mekânı gibi gelirdi bana. Tabii güvenli bölge olmadığı gerçeği de vardı içimde.
Polislerimizin ve askerlerimizin toprağa düştüğü, ardında bir mezar taşı bırakmasına sebep olan bir ildi benim gözümde. Rotamızın oralar olduğunu öğrenen çevremin verdiği tepkiler de hep bu yöndeydi. Kısacası yalnız değildim, bu şekilde düşünen çok kişi vardı..

O yüzden daha çok buranın ruhuna dair bir şeyler söylemek istiyorum. Belki benim gibi uzaktan tedirgin bakışlar atan, haritanın üzerindeki bazı yerleri sadece bir isimden ibaret olarak gören, belki de geçmişte yaşanan kötü olaylar nedeniyle korkarak görmezden gelmeye çalışan insanların gözündeki o sis perdesi biraz aralanır.

Ankara'dan yola çıktığımızda daha kısa olan ve düz bir çizgide ilerlenen Erzincan'dan ulaşmak yerine, Kayseri - Malatya ve Elazığ üzerinden mesafeyi biraz uzatarak farklı bir güzergâhı tercih ettik. Çünkü Haziran 2019'da bile Erzincan - Tunceli arası güvenli değil ne yazık ki..


Elazığ'dan sonrası tamamen görsel şölendi. Keban Barajı'nın o masmavi suyundan sonra, Munzur Nehri'nin de kıvrım kıvrım akarak bize hoş geldin demesi keyfimizi yerine getirmişti. Sanki kent bu nehri seyretmek için kurulmuş gibi. Daha sonra görecektik ki bütün park ve dinlenme yerleri hatta evler bu manzaraya bakıyor. "Bir şehir bir nehire işte bu kadar âşık olur." sözleri yankılanıyordu havada. :)

İç Anadolu'nun sapsarı ve yemyeşil tarlalarıyla yer yer bozkır olan bomboş tepelerinin seyrinden sonra, yolun sol tarafını merkeze dek süsleyen bu suyu izlemek çok iyi gelmişti. Yol birden kısalmış mıydı ne. :))
Nehir kenarından hatıra olarak topladığım taşlara yenilerini de ekledim. Bu gidişle ev, Tlc'deki istifçilere dönmezse iyidir. 🤷‍♀️

Tabelaları takip ederken, tarihi ve turistik yerlere dönüşte uğrama planları da yapıyorduk. Birden 'Palu Ailesi' yazısını görünce afalladım. 🤷‍♀️
Müge Anlı'daki o korkunç ailenin ismini görmek soğuk duş etkisi yapmıştı. Bunu yaşayan tek kişi değildim ve arabadakilerle göz göze geldik. Şaşkınlığımız kısa zaman sonra kahkahaya döndü. :D Çünkü 'Palu Kalesi'nin ilerideki levhasını okuyuvermiştik.🤦‍♀️ Çık aklımızdan artık nalet palu ailesi. :/

Elazığ'dan sonra birçok kontrol noktasından geçtik. Bir yanım güvende hissederken diğer yanım hâlâ korku ve tedirginlik yaşıyordu. Askerlerimizin kocaman silahlarla sıcağın altında bu şekilde beklemesine neden olan hainlere ne söylesek az gelir. Merkeze yaklaştıkça görevi polislerimiz devralmıştı. Daha varmadan her zamanki şehirlerden farklı bir yere gelmiş olduğunuzu anlıyordunuz.

Farsça'da Gümüş Kapı manasına gelen Dersim ve hâlâ halkın geneli tarafından kabul görmeyen Tunceli karşımızdaydı. Kalan ve Mameki isimlerinin verildiği şehir merkezi o kadar küçüktü ki neredeyse birkaç saatte bir uçtan diğer uca yürünebilirdi.

Güneyde Keban Barajı'nın serin sularının ferahlattığı, kuzey ile batıda Munzur Dağları ve doğuda Bingöl Dağları'yla çevrelenmiş bir şehir. Geniş bir ormanlık alanı ve her türden endemik bitkinin bulunduğu; efsaneleriyle, kutsal mekânlarıyla gönüllerde yer ederek Munzur Nehri'nin yanına kurulmuş zengin topraklar buralar.

Ağlayan Gelin / Ters Lale

Ünlü Ters Lale'sinin o mütevazı selamına karşılık veremesek de orada bir yerlerde olduğunu bilmek iyi hissettiriyordu her şeye rağmen.
Kırmızı Benekli Alabalık yemeden gitmeyin deseler de Alabalık'tan pek hoşlanmadığım için yörenin zengin otlarıyla damaklarda ayrı bir lezzet bırakan kırmızı etten vazgeçemedik yine.

Munzur Nehri'nin kıyısındaki Artukbey Kafe'de kahvaltı yapabilirsiniz. Gayet ferah ve sakin bir ortam. Fikir vermesi açısından menüyü fotoğrafladım.
Tabii ki yine peçeteleri dikkatimi çekti ilk. :) Benim için gelenek hâlini aldı bu. Mekânda bulunduğum süre içinde peçeteye hissettiklerimi, kimlerle orada olduğuma dair bilgileri, tarihi de yazarak ölümsüzleştirmek o ânı. Günler ve belki de yıllar sonra sakladığım kutudan onları çıkarıp da okumak, maziye döndürüyor sanki. 🙆‍♀️


Çocukluğumun lezzetini yıllar sonra bir sokakta bulup tatmak her şeye değerdi. :)
İlkokul 1-4. sınıfları Van'da biraz zorlukla da olsa okudum. O zamanlar bahar ayında bizden yaşça çok büyük sınıf arkadaşlarımız her gün okula koca koca poşetlerle gelirdi. İçinde de 'Doğunun Muzu' :) dedikleri Işkın olurdu.

Okulda teneffüslerde tavşan gibi yememiz yetmiyormuş gibi pazardan da eve taşınınca günde ne kadar yediğimizi tahmin bile edemiyorum. :D
Şimdi de aynısı oldu. :p Ekşiliğinden dolayı ağzımız uyuşsa da başlayınca bitirmeden başından kalkamadığımız çekirdek misaliydi bizim için. Bu da böyle bi anımdır. 🙆‍♀️


Munzur ismini ilk defa duymama rağmen bir daha unutacağımı hiç sanmıyorum. :) Çünkü burada her şeyin ismi o neredeyse. İçtiğiniz sudan tutun, cadde, kafe, yol, park, üniversite ve aklınıza her ne gelirse..

Mameki Parkı da şehre yeni kazandırılan mesire yerlerinden biri. Benim ilgimi çeken ise nehrin üstünde sallanan köprülerdi. Dalgalanan bayraklarımız da ayrı bir gurur veriyordu hani. 🇹🇷

Köprüde ayakta durmak zordu. Levent Kırca'nın sarhoş tiplemeleri gibi yürüsem de farklı bir deneyim oldu benim için. :) İtiraf etmeliyim ki köprüden aşağı düşmekten korkmadım, telefonumun düşeceğinden korktuğum kadar. 🙄


Parkta bir anda hareketlilik oldu ve kameriyede sessiz sakin oturanlar açtıkları müzikle halay çekmeye başladı. :) Kafalarına göre hareket edip kimse yokmuş gibi davranmaları öyle güzeldi ki. Aralarına karışmak istemedik desek yalan olur. :)
Mutlu insanlar şehri dememin sebeplerinden biri de bu. Herkes özgürce istediğini yapıyor, kimsenin bir başkasına tahakkümü yoktu gördüğüm kadarıyla.
Tip olarak yerli halk birbirine çok benzediği için dışarıdan gelenler hemen seçilebiliyordu. Buna rağmen bize yabancı olduğumuzu hissettiren bir bakışa rastlamadım. Saygılı ve kibar insanlardı. Açığıyla kapalısıyla rahat hareket edilen nadir yerlerden biriydi benim için. Özgür zihniyetli insanlar umarım daha da çoğalır..

Jara Gola Çetu

Munzur ile Pülümür Nehrinin birleştiği, halk arasında Hızır'ın Mekânı, Hızır'ın Gölü olarak da bilinen ve Zazaca'da 'iki nehrin birleştiği yer' anlamına gelen Jara Gola Çetu bölgesi Aleviler'in kutsal saydığı mekânlardan biri. Üzerine aynı isimle bir park da yapılmış. Önünden defalarca geçmemize rağmen içeri girmek nasip olmadı. Sanırım özel günlerde mum dikilerek belirli bir ritüel eşliğinde dualar ediliyor.

Nehir kenarlarındaki kafe ve dinlenme yerleri sessiz sakindi, pek kalabalık değildi.
Yollardaki 'dikkat domuz çıkabilir' levhalarına şaşırmıştık ki insanların domuzları severek beslediği ve onlara sahip çıktıklarını duyunca artık şaşırmadık. :) Onları şehrin merkezinde yollarda gördük ve maalesef bazıları da cansız şekilde yerde yatar haldeydi. :/

2019 Dünya Rafting Şampiyonası

Munzur Nehri aynı zamanda raftingçilerin de uğrak mekânı. 2019 Dünya Rafting Şampiyonası'na da kapılarını açan bu şehre dünyanın dört bir yanından yarışmacılar geldi. Umarım ileride daha iyi dereceler elde ederiz.



Şampiyona; madalya töreni, konserler, çeşitli etkinlikler ve havai fişek gösterileriyle son buldu. Şehre gelen misafirlerin ve yerli halkın bir arada olup gönlünce eğlenebildikleri bu gecelerde arkadaşımın çektiği fotoğrafları eklemek istedim. :)

Mameki Parkı

Vakit yetersizliğinden ve güvenlik problemi yüzünden pek yolumuz düşmese de bahsetmek istediğim mekânlar var. İbn-i Bibi'nin Seyahatname'sinde "Başı semâya yükselmiş bir kayada, Kudret eliyle yoğrulmuş bir mağara gördük." şeklinde bahsi geçen İn Delikleri'nin kimler tarafından yapıldığı bilinmediği için zamanla efsaneleşerek esrarengiz bir yer hâline gelmiş.

İn Delikleri

Çemişgezek ilçesinin batısında yer alan, 'Derviş Odaları' da denilen bu üç katlı ve 20 hücreden oluşan yapı bana Nevşehir'deki Yeraltı Şehirleri'ni anımsattı. Umarım bir gün görebilirim. 🤷‍♀️

Munzur Gözeleri

Yine Ovacık ilçesinde bir efsaneye göre Munzur isimli çobanın elindeki bir kova sütün yere dökülmesiyle oluştuğuna inanılan ve bembeyaz akan suyu ile insanları kendine hayran bırakan Munzur Gözeleri.

Munzur Gözeleri

Aslında ülkemizin her karış toprağı kıymetli ve güzellikleri sayılamayacak kadar çok. Ne yazık ki yurt dışından gelen turistler bizden daha fazla gezip görüyor..

Halk Plajı

Yerli ve yabancı turistlerin hoşlanacağı mekânlar ve etkinlik alanları yapılarak şehrin çehresi güzelleştirilmiş. Akdeniz ve Ege özlemini yaşayan insanlar buradaki plajlarla bir nebze olsun hasret gideriyorlar. :)

Halk Plajı

Yeni yerler keşfetmek isteyen gezgin ruhlu insanların yolları umarım buralara düşer..
Şehrin sloganının "Tanımakla başlar her şey." olması da tesadüf değildir.
Bunca zaman kendimizden, kendi toprağımızdan çekinerek atmadığımız adımlar yüzünden kötü insanların yurdu hâline gelen yerler bizi çağırıyor. Her şey bir adımla başlar, tıpkı Tolstoy'un dediği gibi..

Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar:
Ya bir insan bir yolculuğa çıkar; ya da şehre bir yabancı gelir.


Fotoğrafları yine kapkara bir ekrandan yani
bakamayarak çektim üzgünüm. :/
Okuyan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.. 🌳🌾☘
Haziran 2019

Ankapark'ta bir gün

Sort:  
Loading...

Günde 14-15 saat, çift mesai Steem ile uğraştığım halde, Steemit'te sevdiğim yazıları okuyamamaktan hayıflanıyordum.

Neyse ki artık koyu ekranda kod yazmak yerine açık ekranda blog okuma imkanım biraz daha fazla olacak.

Ne yalan söylim, suya yazılmış yazıları da abuk bir kuşun sözlerini de edebiyat ya da bilim kurgu yazılarını da.. .. bi hayli özlemişim.

--

Söylenecek çok şeyi bir kelimeye sığdırmışlar da adını adını -neyse- koymuşlar sanki. :)

Neyse kelimesi için TDK bu tanımı koysun sözlüğe ;)

--

Daha bir kaç saat önce,

"sanki intikam almak istercesine hırçınca dalgalanan dertli Karadeniz'in koyu turkuaza kontrast oluşturmak için çırpınan beyaz köpüklerine bakıp derin düşüncelere dalmıştı"

şeklinde betimlemeler içeren romanların pek ala zaman kaybı olabileceğini konuşmuştuk yeğenimle.
-* Yeri geldiğinde bir değil bir kaç betimleme kombini yap tamam. Ama düşünceye dalan bir adamı anlatmak için, adam yerine uzun uzadıya Karadenizi betimlemene gerek yok be kardeşim.*
demiştim.

Bu yazı ilaç gibi geldi. Her şey o kadar dozundaki. Hırpalayan o yazılara inat, salıncakta keyif yapar gibi oluyor insan ;)

Ne yalan söylim, suya yazılmış yazıları da abuk bir kuşun sözlerini de edebiyat ya da bilim kurgu yazılarını da.. .. bi hayli özlemişim.

ben de özledim birçok şeyi..
döndüğüne de çok sevindim :)

Neyse kelimesi için TDK bu tanımı koysun sözlüğe ;)

eklesin valla:) yetkisiz yetkililere sesleniyorum🙆‍♀️

Hırpalayan o yazılara inat, salıncakta keyif yapar gibi oluyor insan ;)

bu sözler bana da o keyfi yaşıyormuş gibi hissettirdi, çok teşekkür ederim 🙏🌾

Sabah vakti salim kafayla doya doya okudum. @sudefteri yazılarını okumayı özlemişim. Tunceli'ye doğru yollara düşmeme ramak kaldı :)

Tunceli'ye doğru yollara düşmeme ramak kaldı :)

ben de bu güzel yorumu okuyunca mutlu oldum 🙆‍♀️
umarım o topraklara bir gün yolunuz düşer, çok teşekkür ederim 🙏🌼

Söylenecek çok şeyi bir kelimeye sığdırmışlar da adını -neyse- koymuşlar sanki

👌 kelimenin özünü ortaya çıkarmışsın, tebrikler. :)

Anlatımın ve fotoğraflar şahane olmuş. Mutlu insanlar şehri tanımlaman da sanırım bir çok kişiden yakın şeyler duyup da, şahit olmadığım için çok anlamlandıramadığım güzellemelerin sahiciliğini ortaya koyuyor.

Gezmek noktasında genellikle üzerimde hep bir atalet ve bahaneler bulutları dolanıyor ama böyle güzel anlatımlar olunca da gaza geliyorum. :) Eğer bir gün Tunceli/Dersim seyahati yapacak olursam bu yazının etkisiyle olmuş olacaktır. Eline sağlık.

Senden bir yazı görmek içime ayrı bir ferahlık verdi. Teşekkürler 🌷

👌 kelimenin özünü ortaya çıkarmışsın, tebrikler. :)

teşekkür ederim, yorumlarda da dikkat çektiğine göre böyle bir tanıma ihtiyaç varmış:)
beğendiğine sevindim:)

şehir hakkında çok şey duymuştum genelde olumsuzluklar fazlaydı hâliyle ama kendim görmek istedim ve iyi ki gitmişim diyorum,
keşke güvenlik sorunu olmasaydı da ilçelerini de gezebilseydim :(

Eğer bir gün Tunceli/Dersim seyahati yapacak olursam bu yazının etkisiyle olmuş olacaktır.

buna çok sevinirim, umarım yolun o topraklara düşer 🙆‍♀️

Senden bir yazı görmek içime ayrı bir ferahlık verdi.

mutlu oldum, çok teşekkür ederim 🙏☘

Söylenecek çok şeyi bir kelimeye sığdırmışlar da adını -neyse- koymuşlar sanki.

Benimde en çok kullandığım kelimelerden biri. Ne kadar güzel tanımlamışsınız.

Kilometrelerce uzaktayken önyargılı olduğum bir yerdi benim için.

Tanıdığım insanlar ve gördüğümüz olaylar nedeniyle benim de bazı iller hakkında önyargılarım var. Mesela Diyarbakır. Eskiden Galatasaray'ın neredeyse bütün Diyarbakır deplasmanındaki maçlarda olay çıkardı.
Mesela Adana. Tanıdığım bütün Adanalılar insanlara tepeden bakan, biraz kendini beğenmiş kişiler.
Malesef bir kaç kişinin olumsuz davranışı bile koca bir şehre önyargıyla bakmamıza sebep olabiliyor..

O zamanlar bahar ayında bizden yaşça çok büyük sınıf arkadaşlarımız her gün okula koca koca poşetlerle gelirdi. İçinde de 'Doğunun Muzu' :) dedikleri Işkın olurdu.

Işgın Sürmesin Deyi De
Al Fistanlım Gaytanlım.

Böyle bir türkü vardı. O aklıma geldi. Türküdeki ışgınla sizin topladığınız ışkın aynıymış :) Türküyü çok duymuştum ama şimdiye kadar hiç dikkatimi çekmemişti ışkın kelimesi.

Aslında ülkemizin her karış toprağı kıymetli ve güzellikleri sayılamayacak kadar çok. Ne yazık ki yurt dışından gelen turistler bizden daha fazla gezip görüyor..

Ben Kayseriliyim ama inanın Kayseri'nin hiç bir yerini doğru düzgün bilmiyorum desem yeridir. Adeta iş ve ev hayatına alıştırmışız kendimizi, dışarıya çıkmaya korkar olmuşuz.

Yine olağanüstü güzellikte bir gezi yazısı hazırlamışsınız.. Ellerinize emeğinize sağlık..

Loading...

Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır. @c-squared hesabı topluluk witness'ı olarak faaliyet göstermektedir. Projemizi desteklemek isterseniz bize buradan witness oyunuzu verebilirsiniz.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.
@c-squared runs a community witness. Please consider using one of your witness votes on us here

Ahhh sudefteri canım arkadaşım. Gerçekten özlemişim senin bu içten güzel yazılarını,

Sevdiğim ve değer verdiğim arkadaşlarımın hayatından sessizce uzaklaşırken ardıma dönüp baktığımda, belki de sadece güzel anıları ceplerime doldurup gittiğimi düşünsem de sararmış tarlalarda yürüdükten sonra paçalarınıza yapışan pıtıraklar misâli, hatırlamak istemediklerimi de yanımda götürdüğümü nereden bilebilirdim ki?

Güzel anılar hep bizimle olmaya devam edecek 😍 bazen ayağımıza pıtraklar da takılsa da, güzel anılar biriktirmek o pıtrakları önemsiz kılıyor 😀

Yine çok özenli harika bir gezi yazısı olmuş, gezdiğin yerleri o kadar güzel anlatıp resimlemişsin ki keşke o gezide ben de yanında olsaydım diye içimden geçirdim 🤗

Posted using Partiko Android

ben de senin bu içten sözlerini ve varlığını özlemişim canım arkadaşım 💗

umarım güzel anılar biriktirmeye devam ederiz..
çok teşekkür ederim canım beğenmene de sevindim🙏🌸
kafadar arkadaşlarla birlikte de gezmek isterdim doğrusu :p

62 reputationda Dersim yazisi olmuş :) Munzur ve Düzgün Baba'ya uğramadınız sanırım.

Posted using Partiko Android

62 reputationda Dersim yazisi olmuş :)

evet güzel bir denk geliş:)

vakitsizlikten ve özellikle güvenlik nedeniyle bazı yerlere uğrayamadık umarım ileride şartlar daha farklı olur..