İstanbul da Bir Pazar Günü
Yoğun çalışma temposu ve hafta içi yüklenilen bütün stres mevzu bahis şehir İstanbul olduğunda daha da katlanmaktadır. Bugün size dertsiz tasasız geçirmek istediğiniz bir Pazar gününü İstanbul da nasıl değerlendirebileceğiniz anlatacağım. Bilenler bilir İstanbul eskiden trafik konusunda hafta içi çok yoğunken hafta sonu görece olarak rahatlardı. Oysa bugünlerde hafta sonu bu trafik yoğunluğu her saate yayılmış bir şekilde daha da katlanmış oldu. O yüzden benim tercihim genelde bu gibi durumlarda toplu taşıma kullanarak zamandan tasarruf etmek oluyor. Pazar günü hiç evden çıkmam diyenler dışında dışarıda huzur içinde bir geçirmek isteyenlerle devam edelim yolumuza.
Öncelikle nerede oturduğunuz çok önemli. Zira her bölgenin kendine göre mesire alanları aktiviteleri var. Birçok yazıda bunları tek tek açıklamaya çalışacağım. Şimdi ise kısaca bir şablon çizelim. İkiye ayrılmış İstanbul da karşıdan karşıya geçmek elbette ki zulümlerin en büyüğü olabiliyor. Bu yüzden Pazar günü için en azından seçeneklerimizi bulunduğumuz yaka da çeşitlendirelim. Anadolu yakasında iseniz bir çok kişi genel tercihiniz Kadıköy olabilir. Ancak her geçen gün artan kalabalığı ile Kadıköy de o aradığınız huzuru size tam olarak sağlayamaz. Ancak benim tavsiyem biraz yürümeyi göze alarak moda sahiline ve oradan limanına çıkarsanız oldukça keyifli bir gün geçirebilirsiniz.
Avrupa yakasındayım diyorsanız tarihi mekanların gezisini bence daha az kalabalık bir güne bırakın derim. Zira bütün gününüzü gişe de geçirmek istemezsiniz. Yine benim ilk tercihim belgrad ormanı ve ya Maçka parkı gibi daha izole ve huzurlu ortamlar olacaktır. Ancak ben aktivitesiz duramam diyenlerdenseniz özellikle hafta sonu hareketlenen konser ve spor müsabakalarını deneyebilirsiniz. Neyse ki İstanbul da bunlara erişim için kullanacağınız toplu taşıma buralara ulaşımınızı oldukça kolaylaştırmakta.